Sözcü Gazetesi'nden Belli Özgönül'ün haberine kadar Sedat Peker'in uyuşturucu ve faili meçhuller konusunda, süre ad ve yer vererek gündeme getirdiği olaylarla ilgili hiçbir işlem başlatılmadı. “Susurluk'tan da büyük” denilen iddialar için, ne savcılıklar harekete geçti, ne TBMM devreye girdi ne de teftiş kurulları çalıştırıldı.

3 Kasım 1996'da siyasetçi-güvenlik-mafya üçgeninde yaşanan Susurluk olayına ise şahsen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel el koymuştu. Liderler zirvesini toplamış, Başbakan Necmettin Erbakan‘a da özel bir mektup gönderip, “Ortaya atılan iddialar fazla ciddidir. Bunların tetkik ve tahkik ettirilerek gereğinin ifasını rica ederim” demişti. Erbakan da Başbakanlık Denetim Kurulu'nu harekete geçirmiş, Ankara İstanbul ve İzmir DGM Başsavcılıkları soruşturma başlatmış, MİT ve Güvenlik tüm verileri toplamıştı.

Susurluk'taki trafik kazasında kırmızı bültenle aranan Abdullah Çatlı, Emniyet Müdürü Hüseyin Kocadağ ve Gonca Hafıza adlı bayan ölmüş, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak ise yaralı kurtulmuştu. Araçtan suikast silahları çıkmış, İçişleri Bakanı Mehmet Ağar kazadan 5 gün daha sonra istifa ederken, 9 gün sonra da Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştu.

Komisyonda açıklama veren MİT-polis-jandarma-siyasetçi ve bürokratlar çoğu karanlık olayın aydınlanmasını sağlamıştı. Özel timci polisler tutuklanmış, Ömer Lütfü Topal, Tarık Ümit, Kutlu Adalı cinayetleri ile Abdullah Çatlı'nın sahte kimlikleri, ‘Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın para trafiği ve kayıp silahlar, ilk önce bu komisyonda verilen bilgilerle netlik kazanmıştı.

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/suleyman-demirel-susurluk-olayina-bizzat-el-koymustu-haberi-533166