Pazaryerlerinde son dönemde görülen yükselme ve satıcı sayısındaki yükselme e-ticaret şirketlerinin genişlemesine asistan olurken önümüzdeki süreçte rekabetin nasıl şekilleneceği sorularını da akla getiriyor. E-ticaretin 2020'de beklenenin üzerinde büyüdüğünü ve yakın gelecekte de büyümeye devam edeceği tahminlerinden daha önce de bahsetmiştik. 2021'in de bu açıdan benzer bir yıl olacağını düşündüğümüzde gelirlerin artacağı belirli; oyuncular açısındansa daha kompleks bir yapı laf konusu.
Shopify ve Amazon'un global açıdan ufak işletmelere, hatta bir takım içeriklere kadar girişimlere, yardımcı olduğu ve satışlarını pazaryerleri bir uçtan bir uca artırdıkları söylenmekte. Shopify'ın son açıklamalarına göre geçtiğimiz yıl 1 milyondan fazla yeni satıcı sisteme tanımlanmış ve son çeyrekteki yaklaşık %30 satış miktarı hacim büyümesi de pazaryerine yeni tanımlanan kullanıcılardan kaynaklanıyor. öte yandan Amazon da Shopify'ın benzer bir modeli ile çalışan Selz'i satın alarak üçüncü parti kullanıcılara daha çok yoğunlaştığını bildiren bir adım attı.
E-ticaretin büyümesi ile satışlar açısından sorun yaşayan, hatta bir kısmı kapanan, yüz yüze mağazaların hala toplam perakende ticaretteki payının büyük olduğunu unutmamak gerekiyor. Olur Ya bu sene içinde değil fakat önümüzdeki sene itibariyle yüz yüze mağazalardaki trafiğin de eski haline yaklaşması bekleniyor. Bu durumda e-ticaretin ve satıcıların nasıl büyüyeceği de ayrıca pazaryerlerinin yapacakları yeniliklere keza de üçüncü partilerin nasıl dijitalleşeceğine alt gibi görünüyor.
Trendyol, Hepsiburada ve GittiGidiyor gibi pazaryerlerinin de açıkladıkları rakamlara ve gelecek planlarına baktığımızda bireysel satıcılarla birlikte işletmelerin gelirlerine olumlu tesir sağlandığını görüyoruz. Yakın zamanda Trendyol'un sağladığı verilere baktığımızda istihdama yapılan katkı maddesi, faal kullanıcı sayısı ile üye meslek yeri adedindeki artma ile ilgili çıktıları görmekteyiz. Hepsiburada da Webrazzi Summit'te açıkladığı üzere Asya'da başlayan superapp hedefi ile kendi ekosistemini ve buradaki kullanıcıları geliştirmeye odaklanan planlar üstüne çalıştığını belirtmekte. GittiGidiyor ise 2020'de aza KOBİ sayılarını takriben %20 oranında artırdığını belirtmekte.
Müşterilerin online alışverişi seçim etmelerindeki nedenler erişilebilirlik, fiyat ve kampanyalar, mahsul seçenekleri gibi konularda yoğunlaşıyor. Pazaryerlerindeki satıcı sayılarının artması da kıyaslamayı kolaylaştırırken önümüzdeki dönemde herhangi bir meslek yerini farklılaştıracak tek özelliğin yerinde fiyat olmayacağını göz önünde bulundurmakta menfaat var. Satıcıların ve pazaryerlerinin öbür yöntemlerle müşterilerine ulaşması rekabetin artmasını ve pazarın büyümesini artırabilir.
Bu konuda Faire ve Abound gibi e-ticaret şirketlerinin son dönemdeki satıcı desteklerinin öne çıktığını düşünmekteyiz. Son kullanıcı için değil oysa B2B modeli için üstünlük sağlayan bu pazaryerleri ile hem bir süredir yapılmayan fuarlardan gelen ticari canlılığı ayakta yetişmek hem de satıcıların stoklarını daha basit peşine düşüp takip etmelerini sağlamak muhtemel. Yakın zamanda bir yatırım turu da tamamlayan Abound, geçtiğimiz yıl takriben 200.000 adet yeni ürünü seçenekler arasına eklediğini belirtirken satmak hacminin 2020 öncesine kıyasla 20 katına çıktığını belirtmekte. Geçtiğimiz sene sonuna doğru E Serisi yatırım turunu tamamlayan Faire de toptan satış pazaryeri olmak konusunda öne çıkan e-ticaret şirketlerinden. Abound ve Faire modellerine baktığımızda egemen ve yeni satıcıların daha fazla görünür olmasını karşılayan ve bu sayede satışlarını öne çıkartan pratikleri görmekteyiz.
Toptan pazaryerlerini öne çıkartan konuların başında perakendecilerin üretim yeri, nedeni, içeriği gibi konularda filtreleme yaparak yeniden bulunmayan ürünleri sağlayabilmesi. Amazon'un büyük varlığının bulunduğu global e-ticaret pazarında orada bulunan bir ürünü müşterilerle buluşturmak için ekstra efor sarf etmektense ulaşılması daha zor satıcıları müşterilerle buluşturabiliyor. başkaca müşterilerine sundukları çözümlemeli araçlarla birlikte uzun vadeler, stok planlaması ile birlikte yeni mağaza açılışlarında sunulan krediler ile küçük satıcılar ile D2C'lere birçok fırsat sağlıyor. Bu satıcılara son kullanıcıların fark edemeyeceği fırsatlar sağlarken müşterilerin de büyük pazaryerleri arasında satıcıları daha iyi tanımalarına da olanak veriyor.
Online perakendede pazaryerlerini öne çıkartabilecek ve satıcılarına muavin olabilecek bir diğer değişim ise Jet.com benzer kurucularından Nate Faust'un yeni girişimi Olive'de öne çıkıyor. Son dönemlerde büyüyen teslimat hacmi için ayrı çözümler arayan e-ticaret ve kargo şirketleri bu konuda beklenenin üstünde uğraş sarf etmekte. Türkiye'de kargo teslimatı açısından büyük sorunlar yaşanmasa da aynı anda benzer yerden alınan birden artı siparişin teslimatı için ayrı kargo şirketleri ile amaçlamak müşteri açısından koskocoman bir eksiklik yaratmasa da sürdürülebilirlik açısından düşündüğümüzde çevreye uzun vadede büyük zarar vermekte. Adidas, Anthropologie ve Michael Kors gibi markalarla iş birliği yaptığını açıklayan Olive, ayrı markalardan aynı müşterinin yaptığı siparişleri kendi merkezinde konsolide ederek müşteriye toplu olarak, satın alma sıklığına göre haftalık ya da daha sık ulaştırılmasını sağlıyor. Bu tarz bir işleyiş müşteri açısından kullanıcı deneyimini artırarak tek seferde teslimatların aradan çıkmasına yardımcı olurken satıcılar açısından da pazaryerleri ile alıştırma şekillerini desteklemek ve lojistik sorunların sorumluluğunu bambaşka partilere dağıtmak açısından yararlı olabilir.
Toptan pazaryerleri ile konsolidasyon merkezlerini bir arada düşündüğümüzde e-ticaret açısından rekabetin artması pazaryerlerinin değişik açılardan ayrışmasını sağlayabilir; satıcılarınsa kendilerine daha yakın platformlarda büyümesini hatta sadece kârlılık açısından değil çevreye katkı maddesi ve sürdürülebilirlik bakımından toplam ticarete katkı maddesi yapmalarını da sağlayabilir.
Kaynak: webrazzi.com URL: https://webrazzi.com/2021/02/23/pazaryerleri-satici-sayisini-artirirken-rekabette-ayrismak-icin-yeni-stratejiler-gerekebilir/
