22 Nisan 2016 tarihinde üye federasyonlarından Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ev sahipliğinde Diyarbakır Liluz Otel’de bir araya gelen TÜRKONFED Yönetim Kurulu, “Ortak akıl ve ortak duruş” sergiledi. <br /> <br /> “Şiddetin dilinin, toplumsal kutuplaşmalara yol açtığını, yaşadığımız çağda silahla hak aranamayacağını her platformda söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Hep birlikte ortak aklı oluşturmak, sorunlarımıza şiddetin diliyle değil, barış diliyle yaklaşmak zorundayız. TBMM çatısı altında çözüm için cesaretle alınacak her kararın destekçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz.”<br /> <br /> Türkiye’nin yedi bölgesinden 24 federasyon, 186 dernek, 24 bin iş insanı ve 40 bin şirketi temsil eden iş dünyasının en geniş tabanlı KOBİ yapılanmasına sahip örgütü TÜRKONFED, ülkemizin geçtiği zor zamanlarda bölge insanıyla tek yürek olduğunu göstermek için Diyarbakır’daydı. 22 Nisan 2016 tarihinde üye federasyonlarından Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ev sahipliğinde Diyarbakır Liluz Otel’de bir araya gelen TÜRKONFED Yönetim Kurulu, “Ortak akıl ve ortak duruş” sergiledi.<br /> <br /> TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nı Diyarbakır’da yapma gerekçeleri ile ilgili şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’nin bir bölgesinde böylesine bir trajedi, böylesine bir acı yaşanırken, bizlerin sessiz kalması elbette düşünülemezdi. Bugün burada Türkiye’nin 7 bölgesinden 24 federasyon, 186 dernek, 24 bin 100 iş insanı ve 40 binden fazla şirket ile “ortak akıl ve ortak duruş” sergilemek gerektiğine inanıyoruz. Evlerini, işlerini, sevdiklerini kaybeden; kendilerini yalnız hisseden yurttaşlarımızın zor zamanlarında yanlarında olmak için geldik.”<br /> <br /> TÜRKONFED Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nın tek bir gündem maddesi ile Diyarbakır’da toplandığını hatırlatan Kadooğlu, “Barışın dilini egemen kılmak, barış diliyle konuşan bir siyaset kültürü yaratmak için kurumsal ve zihniyet değişimine ihtiyacımız var” dedi.<br /> <br /> <br /> <strong>“SALT GÜVENLİKÇİ POLİTİKALARDAN KAÇINMAK GEREKİYOR”</strong><br /> Toplantı öncesinde Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy’u da ziyaret eden yönetim kurulu üyeleri, bölgede yaşananlar ile ilgili görüşlerini aktarırken, Vali Aksoy’dan da konuyla ilgili bilgi aldı. Vali Aksoy ile yapılan görüşmede, bölgede ve Türkiye’de huzura, güvene, adalete ve hukukun üstünlüğüne her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu belirten Başkan Kadooğlu, devletin salt güvenlikçi politikalardan kaçınması gerektiğini de söyledi. Sorunun silahla çözülemeyeceğini, yaşadığımız çağda konuşarak birbirimizi anlayabileceğimizi aktaran Kadooğlu, bölgeye yatırımın çekilebilmesinin yolunun da büyük bir cesaretle başlatılan çözüm sürecinden geçtiğini aktardı.<br /> <br /> Kadooğlu, şunları ifade etti: “Adına ne derseniz deyin. İster barış süreci, ister çözüm süreci. Konuşarak çözülemeyecek sorun yoktur. Silahla, şiddetle, salt güvenlikçi politikalarla, hendek, barikat ve sivil halkın yaşadığı alanlara taşınan çatışmalarla bir yere varamayız. 30 yılı aşkın bir süredir sorunu hep silahla çözmeye çalıştık. İlk defa çözüm süreci ile yeni bir şey deniyorduk ama o da yarım kaldı.”<br /> <br /> Valilik ziyaretinin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne geçen Tarkan Kadooğlu başkanlığındaki TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyeleri, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı tarafından karşılandı. 2 saat süren görüşmelerde TÜRKONFED’in her zaman barışın ve uzlaşının yanında olduğunu hatırlatan TÜRKONFED Başkanı Kadooğlu, bir kez daha altını çizerek hendek, barikat ve silahla hak aranamayacağını vurguladı. Hayatını kaybedenlerin bu vatanın evlatları olduğunu belirten Kadooğlu, “Sivil halkın yaşadığı alanlarda hendeklere, barikatlara ve bombalara nasıl karşıysak, tankla ve topla sivil yaşam alanlarına girilmesine de karşıyız. Ülkemizin kalkınması, insanlarımızın refah içinde yaşamasının yolu elimizdekilerin değerini bilmektir. Başka bir ülke yok, başka bir vatan yok. Bölgede yaşananlardan kaçanlar Suriye ya da Irak’a gitmiyor. Yine Türkiye içinde yakın ve komşu illere ilçelere gidiyor. Her zaman geri dönme umudunu taşıyan vatandaşlarımız ülkesine ve devletine bağlılığını gösteriyor. Devletimizin şefkatine bölge ihtiyaç duyuyor. Aynı zamanda bölge halkı terörle arasına mesafe koyduğunu da gösteriyor. Bu tablonun iyi okunması gerekiyor.”<br /> <br /> <strong>ORTAK AKIL VE ORTAK DURUŞ</strong><br /> Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ile görüşme sonrası Liluz Otel’de TÜRKONFED Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nda tüm bölgelerde gelen federasyon ve dernek başkanları söz alarak, görüşlerini aktardı. TÜRKONFED’in ortak aklı, yönetim kurulu toplantısına da yansırken, günün sonunda “Ortak akıl ve ortak duruş” bildirisi de TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.<br /> <br /> Ülkemiz son yıllarda zor ve çetin bir sınavdan geçiyor. Bir yandan küresel terör, diğer yandan son zamanlarda Diyarbakır’da, Şırnak’ta, Mardin’de ve bölgenin diğer şehirlerinde, her geçen gün ağırlığını artıran şiddet dalgasıyla bir ateş çemberi yaşanıyor” diyen Kadooğlu, ateşin düştüğü yerde sivil, savunmasız ve masum insanların mağdur olduğunu söyledi. Evlerin içine kadar giren çatışmalar sonucunda yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini, asker ve polislerin şehit olduğunu, on binlerin göç etmek zorunda kaldığını aktaran Kadooğlu, en önemlisi de geleceğe dair umutların azaldığını söyledi.<br /> <br /> Kadooğlu, şöyle devam etti: “Bölgede; toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. Bir yanda bölge insanının yaşadığı travma, öte yandan esnafın, tüccarın, yatırımcının yani iş insanlarının üzerindeki ağır ekonomik baskının hafifletilmesi noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Bu ekonomik tedbirlerin sadece bir alana değil, tüm bölgeyi kapsayacak şekilde genişletilmesi ve zamana yayılmadan ivedilikle hayata geçirilmesini bekliyoruz. Ayrıca bölgede olduğu kadar tüm ülkede de ekonomik kalkınmanın ve yatırım ortamının sağlanabilmesi için hukukun üstünlüğüne, adalete, huzur ve güvene ihtiyacımız olduğu bir gerçektir.”<br /> <br /> Örgütün hendek, barikat ve çatışmaları sivil yerleşim alanlarına taşıyan politikalarına hemen son vermesi, tek taraflı ateşkes ilan ederek, ülke topraklarını terk etmesi gerektiğinin altını çizen Kadooğlu, “Hükümetimizde salt güvenlikçi politikaları esas alan yaklaşımlardan kaçınmalıdır. Ayrıca büyük bir cesaretle çözüm sürecini başlatan, güçlü bir irade ile arkasında duran Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan da muhatapları çoğaltacak, çeşitlendirecek, toplumun geniş kesimlerini kapsayacak yeni bir diyalog zemininin yaratılmasını talep ediyoruz. Toplumun farklı kesimlerinin de siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve aydınların, herkesin ve her kesimin barış diliyle konuşan bir siyaset kültürünü egemen kılmasını ve bu diyalog zeminine sorumluluk alarak katkı vermesini bekliyoruz” dedi.<br /> <br /> Bugün gelinen noktada, büyük bir hayal kırıklığı yaşandığını hatırlatan Kadooğlu, barışa ve kardeşliğe olan umutlarını kaybetmediklerini vurguladı. Kadooğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Şiddetin dilinin, toplumsal kutuplaşmalara yol açtığını, yaşadığımız çağda silahla hak aranamayacağını her platformda söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Hep birlikte ortak aklı oluşturmak, sorunlarımıza şiddetin diliyle değil, barış diliyle yaklaşmak zorundayız. TBMM çatısı altında çözüm için cesaretle alınacak her kararın destekçisi olacağımızı ifade etmek istiyoruz. Birlikte duracağımız gün bugündür. Dayanışma içinde olacağımız gün bugündür.”