Beyaz kristal hali ile sofralarımızda bulunan tuzlu kimyasal olarak “sodyum” ve “klor” minerallerinden oluşur. Suda çözünme özelliğine de sahip olan tuzlu, yemeklerimize ayrı bir tat katar. Sofra tuzu, insan sağlığı açısından çok önemlidir. Çünkü gövde sıvılarının basıncını sağlamada sodyum minerali görevlidir. Ama fazla kullanırsak da bazı sıhhat problemleri yaşamamız mecburi olur.

Vücuttaki sıvı dengesinin sürdürülebilmesi için sodyum minerali gereklidir. Tuzlu, içerdiği sodyum ile gövde sıvılarının dengesini ve basıncın devamlılığını sağlar. Vücudumuzda sodyum, potasyum minerali ile birlikte; sodyum-potasyum adlı pompayı çalıştırarak hücrelerimizin içinde ve açık havada yer alan suyun dengelenmiş dağılımında rol oynar.

Gereğinden pozitif tuz tüketiminin tansiyonu arttırıcı etkisi olduğunu herkes bilir. Yüksek tansiyonu olan, sodyuma karşısında sağduyu olan bireyler tuzlu tüketiminde sınırlı olmalıdır. Fakat tansiyonu fazla yüksek olan kişilerde tek suçlu tuz değildir.

Bu kişilerin tansiyonunun normale döndürülebilmesi için sofra tuzu ya da sodyumdan zengin besinlerin günlük beslenme programında kısıtlanması gerekir.

Özellikle hazır besinler ilk kez almak üzere birçok beslenme de artı miktarda sodyum içerir. Salamura besinler, turşular, tuzlu peynirler ve zeytinler beslenmemizde bulunan rahat tuz kaynaklarındandır. Bu nesil besinler yüksek tansiyonlu kişiler göre tüketilmemelidir.

Bu yiyecekler tuz içerir;

• Ketçap

• Hardal

• Soya sosu

• Bulyonlar

• Salata sosları

• Kabartma tozu

• Tütsülenmiş yiyecekler

• Teriyaki sosu

• Tuzlu bisküvi ve çörekler…

NE KADAR TUZLU KULLANMALIYIZ ?

Dinç bir birey günde 6 gramdan fazla tuzlu tüketmemelidir. Bu miktarda tuz; 3 silme akarsu kaşığı dek sofra tuzudur. Jurnal sofra tuzu tüketimi; gün her tarafında yenilen yemeklerden ve ekmeklerden sağlanır. Yani 6 gram tuz yalnızca (!) tuzluktan karşılanmamaktadır.

Kontrollü tuzlu harcamak için;

• Önce yemeğin tadına bakın, sonra tuzlu ilave edin… Yemeğin tadına bakmadan tuzlu olup olmadığına karar vermeyin.

• Yemeklerinizi hazırlarken daha eksik tuzlu ekleyin… Yemeklerinizi pişirirken en az tuz ilave etmelisiniz.

• Jurnal tuzlu hakkınızı belirleyin… Tuz tüketiminizi eşitleme konusunda başarısız oluyorsanız, günlük tuzlu hakkınızı belirleyin. Her sabah bir tabağa 3 silme dere kaşığı tuzunuzu ayırın ve gün baştan başa bu tuzu kullanın.

• Yemeklerinize baharatlar kullanarak lezzet katın… Tuz tüketme alışkanlığınızı yoklama altına almakta zorlanıyorsanız yemeklerinize ve salatalarınıza lezzet katmak için; baharatlar ve öbür otlar ilave edebilirsiniz. Bunlar; kırmızı biber, karabiber, kekik, nane, zencefil, nar ekşisi, limon gibi çeşni vericiler olabilir.

• Alışverişte, etiket okumayı alışılmışlık haline getirin, sodyum kaynakları tuz ile sınırlı değildir… Piyasadaki ürünlerin birçok sofra tuzu ve sodyum içerir. Satın almadan önce etiketini denetleme etmenizde üstünlük vardır. Gıda etiketinden besinin sodyum ve tuzlu içeriğini öğrenebilirsiniz. Ayrıca tamamlanmış ürünlerin de çoğu sodyum içeriği olan katkı maddeleri içerir. Sodyum içeriği hakkında tam bir zihin sahibi olabilmek için besin etiketinde içindekiler kısmına uyarı etmeniz gerekir. Sodyum içerikli katkı maddesi maddeleri; karbonat, kabartma tozu, disodyum fosfat, monosodyum glutamat, sodyum sitrat, sodyum nitrat, sodyum sülfit.

Nil ŞAHİN GÜRHAN / Akşam GAZETESİ

Kaynak: www.sacitaslan.com URL: https://www.sacitaslan.com/tuzun-olcusunu-kacirmayin-haberi-527516