Allah (c.c) zalime mühlet verir hadisi şerifini nasıl anlamalıyız? Hadisi şeriften çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Ebû Mûsâ el-Benzeşen’arî  radıyallahu anh’ den söylenti edildiğine kadar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:

“Hiç kuşkusuz Allah zâlime mühlet verir. Onu yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.” (Buhârî, Tefsîru sûre (11); Müslim, Birr 61)

Sonradan şu âyet-i kerîmeyi okudu:

“Rabbin, zâlim bir kasaba halkını yakalarken işte böyle yakalar. O’nun yakalaması gerçekten fazla acı ve çetindir.” Hûd sûresi (11), 102.

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Allah Teâlâ, suçluları cezalandırmada telaş davranmaz. Onların suçlarından, zulümlerinden ve kötülüklerinden pişmanlık duyup tövbeye yönelmeleri için kendilerine mühlet verir; onlara süre tanır. Kâfirler, küfürden imana; zâlimler, zulümden adâlete, âsiler isyandan ibadete; günahkârlar, günahtan tövbeye; sapıklar, dalâletten hidâyete yönelebilirler. Bu sebeble Allah Teâlâ cezaları tehir eder, hatta bir çoğunu âhirete bırakır. İnsan, ömrünün sonuna kadar tövbe kapısının açık olduğunu bilir de bir gün bu kapıya gelirse, Allah tövbeleri kabul eder ve kullarına son derece merhametle muamele eder. Cenab-ı Hakk’ın mühlet vermesinin anlamı budur. Bu sebeble zâlimlere de rızık verir; onların dünyada yaşamasına, hatta uzun bir ömür sürmesine imkân tanır.

Bu hadis, dünyada mazlumlar için bir teselli kaynağıdır. Kendilerine bahşedilen fırsat ve mühlete kapılıp aldanmasınlar diye, zâlimler için de ciddi bir korkutma teşkil eder. Allah Teâlâ, bu gerçeği şöyle açıklama etmektedir:

“Sakın zâlimlerin yaptığından Allah’ı tedbirsiz sanma! O, yalnızca onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı, bir noktaya dikilip bakacağı bir güne erteliyor” İbrahim sûresi (14), 42.

Allah’ın zâlimleri yakalamasından niyet onları helâk etmesi, kahretmesi, işlerini bitirmesidir. Bu hal, ibret için bazan dünyada da olur. Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu sözlerine kanıt olarak, Kur’lahza’ın ayetini getirmiştir. Çünkü Kur’lahza’ın bir fazla âyetinde, daha önce helâk olan ümmetlerin mâcerası anlatılır. Nuh aleyhisselâm’ ın kavmi, Âd ve Semûd’un, Lût kavminin, Medyen’in, Firavn’ın ve Firavn’a inananların âkibetleri ne dek acı, elem verici ve çetin olmuştur? Bunların her birinin oturduğu ülkeler, şehirler ve kasabalar, içlerindeki zâlimlerle birlikte helâk edilmiştir. Dünyada dolaşan zâlimlere Allah’ın mühlet vermesi, insanları aldatmamalıdır. Allah Teâlâ onların halinden şöyle haber verir:

“İnkâr edenlerin, o kadar şehirlerde gezip dolaşması seni aldatmasın. Bu, kısa bir eğlenmeden ibarettir. Az bir vakit daha sonra varacakları yer cehennemdir. Orası ne kötü bir barınaktır!” Âl-i İmrân sûresi (3), 196-197.

Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Nelerdir? Allah zâlimlere, günahkârlara mühlet verir, fırsat tanır, ama onları sonuç olarak cezalandırır. Başkalarına ibret olması için, Cenâb-ı Hak bir takım zâlimlerin cezasını dünyada verir. Onların yaşadıkları şehirleri, kasabaları helâk eder, tabiî afetler gönderir. İnsanlar, bunların sebeblerini iyi düşünmelidir. Pişmanlık kapısı kıyamete kadar açıktır. Allah, yaptıklarına pişman olanların tövbelerini kabul eder. Tövbede telaş etmeli, ömrü iyi değerlendirmelidir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

En Büyük Işkence Nedir?

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/allah-zalime-muhlet-verir-hadisi.html