Ahmet Bulut Öğretmen’nın bir namaz sohbetinde “Sekiz yaşında olup beş zaman namazını kılanlar var mı?” sorusuna atfen kıldığını söyleyen, beş süre namazını aksatmadan kıldığı için de mükâfatlandırmak istediği sekiz yaşındaki Furkan’dan aldığı ibretlik cevap.

Bir gün namaz sohbetinde ayrıca velilere ayrıca de çocuklara Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in “Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınıza namazı emredin” uyarısını hatırlatmak için şöyle sordum:

BEŞ VAKİT NAMAZ KILABİLİYOR MUSUN?’

- Yedi yaşında olup beş süre namazını kılanlar var mı?

Baktım salonda kimseden bir ses çıkmadı. Bu sefer bir yaş daha yükselterek her tarafta sordum:

- Sekiz yaşında olup beş vakit kılan var mı?

Salonun ortalarından bir çocuk parmak kaldırdı. Sahneye ziyafet ettim. O sahneye içten gelirken salondakilerden adaleli bir beğeni istedim. Çocuğa moral olsun seyreden arkadaşlarına da teşvik olsun diye düşündüm. Çocuk sahneye geldi lakin yanakları pembe pembe oldu. böylece alkış karşısında mahcubiyet hissetti. Ben de çocuğu bu ışık halkası soktuğum için üzüldüm. Ve sordum.

- Adın ne?

- Furkan.

- Kaç yaşındasın?

- Sekiz.

- Beş süre namazını kılabiliyor musun?

- Evet.

- Tebrik ederim seni. Maşallah. Beş vakit namazını aksatmadığın için ben de seni mükâfatlandırmak istiyorum. Dile benden ne dilersen? dedim.

O gece sponsorlarım kaslı. Furkan’a istediği hediyeyi verip hem onu destekleyeyim hem de akranlarına güzel bir misal ve teşvik olsun diye düşünüyorum. Böylece ya sekiz yaşındaki çocuk benden ne isteyebilir? Otomobil isteyecek yok ya. Ya cep telefonu, tablet, bisiklet veya bilgisayar vb. isteyecek, onu da vereceğim. Her halde takke, tesbih, seccade ve Kur’an isteyecek yok. Elhamdülillah bunlardan herkesin evinde dükkân açacak kadar var. Seccadelerimiz üzerinde namaz kılacaklara hasret bekliyor.

NAMAZIMIN KARŞILIĞINI NASIL VERECEKSİN?

Furkan söz sende ne istersin? diye baştan sorduğumda öyle bir cevap verdi ancak bu sefer kızarma sırası bende. Pek bir yanıt verdi fakat hem salonda dinleyenler keza de bendeniz kısa süreli bir şok yaşadık. Ne dese beğenirsiniz?

- Ahmet amca sen benim namazımın karşılığını nasıl vereceksin?

Ne diyeceğimi bilemedim. Kızardım, bozardım, renklerden renk seçiyorum. Sonunda topu taca atmakta buldum çareyi. Yavrucuğum namazın karşılığı cennet, cennetin sahibi ise Allah. Ben sadece senin bu hoş gayretini beğenmek için bu hediyeleri veriyorum. Bunlar senin ahirette alacaklarına engel değildir dedim ve uğurladım. Lakin benim imtihanım tamamlanmamış. Program sonunda kitap imzalarken bir beyefendi yaklaştı yanıma ve:

Hocam Furkan’ın babasıyım. Elhamdülillah bir yıldır namazlarını aksatmadan kılıyor. Annesi ‘Yedi yaşındayım, namaza başlıyorum’ etkinliği ile Furkan’ı namaza başlattı. Niçin kılması gerektiğini onun anlayacağı şekilde ara sıra anlatıyor. Maşallah aksatmadan kılıyor. Bir akşam yatacağım yanıma geldi şöyle bir istekte bulundu:

- Baba bu gün öğretmenimle birlikte Cuma Namazına gittik. Camide hocamız Peygamberimizin tez fazla sevdiği bir namazdan bahsetti. Neydi adı unuttum. Azıcık uyuduktan sonradan kalkıp da kılarmış. Çok sevapmış.

- Teheccüd namazı.

- Hazır işte o namaz. Beni de kaldırır mısın?

Ne diyeceğimi şaşırdım. Ben en son Ramazan ayında gece kalkıp teheccüd namazı kıldım. Çocuk çok güzel bir şey istiyor lakin babası yapmıyor. Kaldırayım diyemedim ben kalkamıyorum. Kaldıramam diyemem Efendimiz’in (s.a.v.) fazla sevdiği ve nasihat ettiği bir ibadet. Vallahi bu çocuk bizi adam edecek!

HOCAM FURKAN BİZİ DE ADAM EDECEK

Bu durum bendenizi fazla etkiledi. Katıldığım çoğu milli TV’de anlattım. İzleyen dostlar ‘Hocam Furkan bizi de adam edecek’ diyerek kendi duygularını paylaştılar. Elhamdülillah Furkan’larımız var bizim. Rabbimiz Furkan’larımızı çoğaltmayı nasip eylesin. Amin…

Rabbimiz bizlere şöyle emreder:

“Âilene namazı emret; kendin de bütün titizliğinle onu edâya sabret.” (Tâhâ 20/ 132)

Kaynak: Ahmet Bulut, Altınoluk Dergisi, Rakam: 429

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/bu-cocuk-bizi-adam-edecek.html