Cenaze namazı kaç saf olur? Cenaze namazına katılanların saf düzeni nasıl olmalıdır? Cenaze namazında saflar ile ilgili hadisler.

Cenaze namazı kılanların çok olması, cemaatin üç ya da daha pozitif saf teşkil etmesi ile ilgili hadis-i şerifler.

CENAZE NAMAZINDA SAFLAR İLE İLGİLİ HADİSLER

“Herhangi Bir Ölüye, Sayıları Yüzü Bulan Bir Cemaat Namaz Kılar ve Hepsi de Ona Şefaatçi Olursa, Onların Bu Duaları Kabul Olunur” Hadisi

Âişe radıyalallahu anhâ’dan söylenti edildiğine kadar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Herhangi bir ölüye, sayıları yüzü bulan bir cemaat namaz kılar ve hepsi de ona şefaatçi olursa, onların bu duaları kabul olunur.” (Müslim, Cenâiz 58. Hem bk. Tirmizî, Cenâiz 40; Nesâî, Cenâiz 78)

“Bir Müslüman Ölür de Cenaze Namazını Allah’a Şirk Koşmamış Kırk Kişi Kılarsa” Hadisi

İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine kadar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim dedi:

“Bir Müslüman ölür de cenaze namazını Allah’a şirk koşmamış kırk kişi kılarsa, Allah onların cenaze hakkındaki dualarını kabul eder.” (Müslim, Cenâiz 59. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cenâiz 41; İbni Mâce, Cenâiz 19)

Hadisleri Nasıl Anlamalıyız?

Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarından biri, öldüğünde cenazesinin kaldırılmasına yardımcı olmaktır. Bu takviye, kimileri için ölüm edenin evinden başlar, namazının kılınması ve mezarına defnedilmesine kadar devam eder. Kimileri için de yalnızca namazını kılmak şeklinde gerçekleşir.

Cenaze namazı zaten ölen için bir duadan, onun bağışlanmasını ve gittiği yeni ve temelli olarak yurdunda kuytu etmesini, Allah’ın rahmetine kavuşmasını dilemekten ibarettir.

Bu iki hadiste, dünyadan bundan böyle temelli olarak ayrılan Müslümana, son defa hayır duada bulunması yerinde olan cemaatin sayısı ve niteliği ile ilgili iki husus açıklanmaktadır. Hadisin birinde yüz karakter bir cemaat, diğerinde kırk kişilik bir cemaat şeklinde iki bambaşka sayı verilmesi bir çelişki gibi gözükse de fiilen böyle bir şey yoktur. Yüz kişinin duasını kabul eden Allah, lutfedip kırk kişinin duasını hatta ola ki daha eksik sayıdaki Müslümanın duasını da kabul eder. Bu ayrıca bir lutuf ve ihsandır. Burada manâlı olan sayı yok, Müslümanların oluşturacağı duanın Allah Teâlâ göre kabul edileceğinin vaad buyurulmasıdır.

sırası gelmişken şuna da göze çarpan edelim fakat ikinci hadiste bulunan “Allah’a şirk koşmamış” nitelemesi, dua edenlerin temel özelliklerine dikkat çekmektedir. Ali el-Karî, kırk rakamının bilhassa belirtilmesinin sebebini, “Bir araya gelen kırk kişi içinde mutlaka bir Allah dostunun bulunacağı” düşüncesiyle açıklayanların bulunduğunu hatırlatmaktadır. Kesinliği tartışılabilir olmakla beraber, böyle bir hüsn-i zanda bulunmanın kimseye bir zararı yoktur.

Ufak yerleşim birimlerinde, hatta bazan büyük şehirlerde bu rakamlar her cenaze için gerçekleşmeyebilir. İşte bu gibi hallerde cenazeye iştirak edenlerin sayısı yok nitelikleri, yani “şirk koşmamış” Müslümanlar olmaları tartı kazanır. Tabutu taşıyacak “dört Allah kulu” bile, ölenin bağışlanması konusunda ümitli olmak için yeterlidir. Hele cenaze merasimine sadece bulunma maksadıyla gelmiş, cenaze namazına iştirak etmeden bir kenarda bekleyen yığınlar kimseyi aldatmamalıdır. Müslümanlıkta dış görünüş yok, öz önemlidir, sayı değil, kalite önde kazanç. Ama gerekli öze ve kaliteye sahip kişilerden kırk veya yüz kişilik bir cemaat varsa bu da büyük bir nasip, ilâhî bir lutuftur.

İkinci hadisle ilgili dahası olaydan laf edilmektedir. Abdullah İbn Abbas, ölmüş olan oğlunun cenazesini evde bekletir. Hadisin râvisi Kureyb’e de dışarıya toplanan cemaati gözetlemesini tenbih eder. Kalabalık bir cemaatin toplandığı söylenince, cenazenin evden çıkarılmasına müsade verir ve bu hareketinin sebebini de Hz. Peygamber’in “Bir Müslüman ölür de cenaze namazını Allah’a şirk koşmamış kırk birey kılarsa, Allah onların cenaze hakkındaki dualarını kabul eder” buyurmuş olmasıyla izah eder. Bu da sahâbilerin, her konuda Resûl-i Ekrem Efendimiz’den öğrendikleriyle amel etmeye çalıştıklarını gösteren misal bir davranıştır.

Hadislerden Öğrendiklerimiz

Müslümanların Müslüman kardeşlerinin cenaze namazına iştirak edip onun için dua etmeleri, ölenin kurtuluşuna vesile olur. Allah Teâlâ Müslümanların, kardeşleri hakkındaki dua ve niyazlarını kabul eder. Cenazede namaz kılmayan yığınlar ve çelenkler yok, kaliteli Müslüman yürekler tartma arzeder. Cenaze teşyiine yeralma, Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarındandır.

“Üç Saf Cemaatin Cenaze Namazını Kıldığı Kişi, Cenneti Hak Eder” Hadisi

Mersed İbni Abdullah el-Yezenî’den rivayet edildiğine kadar şöyle dedi:

Mâlik İbni Hübeyre radıyallahu anh, cenaze namazı kılacağı vakit cemaatı az bulursa, onları üç saf hâlinde dizer sonra da şöyle derdi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Üç saf cemaatin cenaze namazını kıldığı kişi, cenneti yargı eder” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Cenâiz 39; Tirmizî, Cenâiz 40)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Cenaze namazına iştirak edenlerin sayısı biraz önce geçen iki hadiste yüz ve kırk rakamlarıyla açıklama buyurulmuşken, bu hadiste rakam verilmeden daha elastik bir ifade ile “üç saf” şeklinde  belirlenmiştir. Saf bağlı yandan dizilmiş insanların arka arkaya durmalarını açıklama eder. Bir safın  en az ve en fazla sayısı belirtilmediğine göre, bulunulan yerin örfüne tarafından  saf kabul edilecek bir ekseriyet tatmin edici olacaktır.

Daha önce de söylediğimiz gibi, cenazeye iştirak edenler için belli bir sayı verilmemiştir. Yüz kişi de üç saf olabilir, kırk kişi de üç saf olabilir, on beş kişi de üç saf olabilir. Peygamber Efendimiz’den dört hadis söylenti etmiş olan  Mâlik İbni Hübeyre de meseleye böyle baktığı için, mevcut cemaati az bulduğu süre, onları, duyduğu hadise uygun bir şekilde  üç saf halinde dizermiş. Üç saflık bir cemaatin cenaze namazını kılıp hakkında dua ettiği bir Müslümanın cenneti hakedeceği müjdesine itimat etmek ve bu sebeple cemaati üç saf halinde sıraya koymak -lafza sadakât gibi görünse de- son derece isabetli ve hüsn-i zanna dayalı bir harekettir.

Mâlik İbni Hübeyre’nin bu hareketinde, Müslümanların birbiri hakkında nasıl hayırhah, iyilik sever davrandıklarını görmekteyiz. Bugün de ölen bir Müslümanın Hz. Peygamber’in verdiği müjdeye kavuşması için böylesi bir yola gitmek, nasıl olursa olsun din hizmeti verenlerin gözardı etmemeleri gereken bir tavırdır. Bu konuda insanların bilgilendirilmesi ve eğitilmesi din görevlilerine düşmektedir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

Müslümanların, ölen din kardeşleri hakkında yapacakları dualar onun bağışlanıp cennete girmesine vesile olur. Üç saflık bir Müslüman topluluğunun cenazede hazır bulunması, ölen için mağfiret sebebi sayılır. Az sayıdaki cemaati üç saf halinde hazırlamak ve cenaze namazını ondan daha sonra kılmak yerinde olur.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/cenaze-namazinda-saflar-ile-ilgili-hadisler.html