İslam tarihinde daracağında idam edilerek şehit edilen ilk Müslüman kimdir?

Udal kabilesi ileri gelenleri, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hazretlerine müracaat ederek Müslüman olmayı arzu etdiklerini, lakin kabilelerinde İslâmiyeti öğretecek kimsenin bulunmadığından, aşiret mensublarının putlara tapmaya devam ettiklerini açıklama ile kendilerine vaiz gönderilmesini istediler.

Rasûlullah, sallallahu aleyhi ve sellem de bu müracaatı kabul ederek, Udal kabilesine, ashâbın en seçkinlerinden bir mücahit grubunu yolladı. Onların vazifesi, yalnızca Kur’lahza okuyup, İslâmiyeti anlatmaktan ibaret olduğundan yanlarına kılıç kalkan gibi harp malzemesi almamışlardı.

Fakat Mekke kâfirleri o güne kadar mertçe yapılan meydan savaşlarında, bir hayli küfür yoldaşlarını gaib ettiklerinden, işi kalleşliğe dökmüşler, kendilerine Kur’lahza okutmak için gelen bu günahsız insanları, birer birer kılıçtan vermek gibi bir zillete düşmüşlerdi.

İşte bu masum mücahit grubunun içinde Hubeyb ile Zeyd bin Desîne de vardı. Müşrikler onlara dokunmadılar; çünkü İslâm’ın bu iki kılıcı, daha evvelki harplerde, müşriklerin çoğu küfür arkadaşlarını er meydanına çağırarak, onlara değerinde oldukları dersi vermiş ve onları cehenneme yuvarlamışlardı. Onun için bu iki zatı götürüp hapsetmeyi seçim ettiler. Tâ ama biriken intikamlarını, bütün müşriklerin iştirakleri ile ve büyük bir vahşetle alsınlar.

İDAM EDİLEN İLK MÜSLÜMAN: HUBEYB BİN ADİY’İN (R.A.) ŞEHADETİ

Hapsedildiği Hüceyr’in evinde, gününü beklemekte olan Hubeyb’de hiç korku ve acele eseri görülmeyişi, müşriklerin dikkatinden kaçmıyordu. Sürekli namaz kılan Hubeyb’den bu kadar telaşsızlığının sebebini sordular, şöyle cevap verdi:

“Bu iman davası değin azametli bir dava yeryüzüne bir daha gelmeyecek ve bu dava uğruna ölenlerin şerefine eşit bir itibar, daha dünyada karoser bulmayacaktır. Telaşa bunun için sebep.”

Arkadaşı Zeyd’e Hubeyb’in nasihati şu idi:

“Sakın üzülme, eğer müşrikler bizi öldürürler ise, bu Allah’ın rızasına ve tüm mü’minlerin duasına mazhar olacağımıza işarettir. Çünkü bundan sonra gelecek olan İslâm mücahitleri bizi örnek alırlar ve sırası gelince, İslâm’a hizmet yolunda fedayı can etmenin zeka gerektiğini, onlar da algı etmiş.”

Nihayet beklenen gün gelip çatmıştı. Hubeyb’i görmek için toplanan müşrikler ona, Peygamberi inkâr ederse kurtulacağını, söylemişlerdi. Hubeyb müşriklere istihza ile bakmış:

“Ölümlerin en fecisini mi öneri ediyorsunuz? Ben iman ettim; iman nedir biliyor musunuz?” demişti.

Yıllardır küfür ve dalâlet bataklığı içinde yuvarlanan böylesi inatçı kâfirler, imanın ne seslenmek olduğunu nereden bileceklerdi? Onu Deri’im denen kumlu bir çöle götürdüler. Ve asacakları ağacın yanında ricası üzere iki rekat namaz kılmasına müsaade ettiler. Sonraları idam mahkumlarına kılmayı adet ettikleri bu namazı tamamladıktan daha sonra, Hubeyb radıyallahu anh müşriklere şunları söylüyordu:

“Eğer ölümden korktu da namazı uzattı, diyecek olmasa idiniz, şu namazı daha fazla uzatmayı arzu ederdim; ama iman edenin nazarında ölümün korkulacak bir şey olmadığını size kullanmak için kısa kesmek mecburiyetinde kaldım.”

Darağacına çıktığı vakit, intikam, intikam!.. diye bağıran elleri sopalı, gözleri kanlı müşriklere aleyhinde:

“Bu katlim iman ve İslâm davası için değil mi? O halde aslâ müteessir değilim. İslâm’a bir değil, bin Hubeyb feda olsun” ve daha sonra ilave etti:

“Ya Rab! Mertçe karşımıza çıkmayıp da bizi arkamızdan vuran şu elleri baltalı, gözleri kanlı güruhu, kalleşliklerinden nedeniyle kahreyle!..”

Bu sırada kin ve gayzları son hadde çıkmış olan müşrikler, ellerindeki kargı ve sopalarla Hubeyb’in üstüne yürüdüler. Vücuduna inen her darbeye karşı:

“İlâhî! Görüyorsun ya, canımı feda lakin imanımı katiyen!.. Rasûlü’ne selamımı bildiri eyle ve O’na karşı olan muhabbet ve imanımın aslâ sarsılmadığından O’nu farkında kıl!..” diye niyazda bulundu.

O sırada mescidinde yer alan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Ve aleykumusselâm ya Hubeyb”

Ashâbğı kiram hazeratının:

Ne var? diye sormaları üstüne:

Müşrikler onu şehit ettiler. Ama hakikatte o kazandı, buyurarak vak’ayı olduğu gibi ashâbına anlatıyordu. Radıyallahü anhüm ecmaîn.

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/daracaginda-idam-edilerek-sehit-edilen-ilk-musluman.html