“Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona takviye et" ne demektir? Zalime destek nasıl olur? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

Enes  radıyallahu anh’den rivayet edildiğine kadar, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem  şöyle buyurdu:

“Din kardeşin zalim de mazlum da olsa ona yardım et.”

Bir adam:

- Ya Resûlallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim. Fakat zâlimse nasıl yardım edeyim, söyler misiniz? dedi. Peygamberimiz:

“Onu zulümden alıkoyar, zulmüne engel olursun. hiç kuşkusuz bu ona yardım etmektir” buyurdu.  Buhârî, Mezâlim 4; İkrâh 6. Keza bk. Tirmizî, Fiten 68

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Bir çok defa ifade ettiğimiz gibi, zulüm, adâletin zıddıdır. Adâlet bir fazilet, gaddarlık ise bayağılıktır. Dinimiz, zulmü şiddetle yasaklar. Işkence, her türlü haksızlığın adıdır. İnsan olma haysiyetine sahip olan hiç kimse zulmü sevmez, zâlimin destekçisi olmaz.

Bir insan mü’min olduğu halde zâlim olabilir, gaddarlık işleyebilir. Nitekim hadîs-i şerif de buna delil teşkil etmektedir. Allah Teâlâ şöyle buyurur: “İnananlar ve imanlarına acımasızlık, haksızlık karıştırmayanlar. İşte güven onlarındır ve dürüst yolu bulanlar da onlardır” En’âm sûresi(6), 82)7. Bu âyet nazil olunca sahâbe Resûl-i Ekrem Efendimiz’e gelerek:

- Hangimiz nefsimize zulmetmeyiz ama? dediler. Bunun üstüne Peygamberimiz şöyle buyurdu:

–“Buradaki zulümden hedef sizin zannettiğiniz yok, Lokman aleyhisselâm’ın oğluna söylediği şu güya bahsedilenlerdir: “Ey oğulcuğum! Allah’a şirk koşma, doğrusu şirk en büyük zulümdür” Lukmân sûresi (31), 3. Burada anılan şirk, zulmün en büyüğüdür. Peygamberimiz âyette kastedilen mânanın bu olduğunu onlara hatırlatmıştır. Lakin bundan alacağımız en manâlı ders, sahâbenin bu konuda ne kadar hassas davrandığıdır. Bir başka kayda değer nokta da zulümle şirk arasındaki bağlantıdır. Her zulümde şirkten bir eser olduğu düşünülebilir. Yahut, şirkten nasıl sakınılması gerekiyorsa, zulümden de öylece sakınılması gerektiği kalblere ve kafalara yerleştirilmek istenilmiştir.

Mazlum, zulme ve haksızlığa uğrayan kimsedir. Mazluma yardım etmek ve ona yapılan haksızlığı ortadan kaldırmaya kastetmek dînî ve vicdânî bir görevdir. Tüm peygamberler, yeryüzünden zulmü ortadan kaldırmayı hedeflemişlerdir. Bu yüzden de, gönderildikleri toplumlarda peygamberlere ilk aleyhinde çıkanlar, onlara ızdırap ve acımasızlık yapanlar o toplumun içindeki zâlimler ve zorlama grupları olmuştur. Buna karşılık, peygamberlere birincil inanan ve onun yanına yer alanlar ise mazlumlardır. Her defasında gâlip gelenler de haktan yanlamasına söylev koyup  zulme başkaldıranlar olmuştur. Çünkü acımasızlık pâyidâr olmaz. Allah’ın yardımı zâlimlere yok, her zaman mazlumlaradır. “Zâlimin zulmü varsa, mazlûmun da Allah’ı var” atasözü bu değişmeyen gerçeğin evrensel ifadesidir.

Sahâbe-i kirâm, mazluma yardımı anlamış, ama zâlime nasıl destek olunacağını Resûlullah’a sorma ihtiyacı duymuştur. Çünkü birincil akla gelen, zâlime yardımın da zulüm olduğudur. İşte bu isabetli soru ve Allah Resûlünün cevabı doğru biz de konuyu anlamış bulunuyoruz. Buna göre zâlimin acımasızlık yapmasına önlemek ona bir yardımdır. Çünkü, yapacağı zulüm ve haksızlıktan onu kurtarmak, işleyeceği haram ve günaha önlemek, dünya ve âhirette yargı edeceği cezadan onu kurtarmak demektir. Zâlime bundan daha büyük bir yardım olmaz. Buna karşılık, zâlimin işkence yapmasına göz yummak ve engel olmamak da zulmün bir çeşididir.

Peygamber Efendimiz, bu tâlimatlarıyla Câhiliye Arapları arasında yaygın olan bir anlayışı da yıkmış, bâtıl ve yanlışın yerine hakkı ve doğruyu ikâme etmiştir. Çünkü Araplar aralarında kavmiyetçilik ve kabilecilik gayreti yüzünden, zâlim de olsa kendi ırkının ve soyunun insanını destekleme, ona tezgâhtar olma âdeti çok yaygındı. Peygamberimiz, bu vesile ile hatalı üstüne yapı kılınmış bir yapıyı iyice kaldırıp atmak yerine, düzeltip hakka hizmet eder ışık halkası getirmiştir.

Hadisten Çıkarmamız Gereken Dersler Mazluma yardım dinimizin esaslarından biridir. Zâlimin zulmüne mani olmak, ona aleyhinde yapılabilecek en büyük hayırdır. Zulmün ve haksızlığın her çeşidi dinimizde yasak ve haram kılınmıştır. Zâlimin zulmüne engel olmak, mazluma yardımcı olmak sayılır; zulme engel olmamak ise, bir çeşitlilik zulümdür.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

BİR MÜSLÜMAN NASIL OLMALIDIR?

MÜSLÜMANIN MÜSLÜMAN ÜZERİNDEKİ HAKLARI NELERDİR?

MÜSLÜMAN ÜÇ GÜNDEN ARTI KIRGIN KALMAZ

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/din-kardesin-zalim-de-mazlum-da-olsa-ona-yardim-et-hadisi.html