Nedir insanımızı, gençlerimizi dinden uzaklaştırıcı sebepler?

Ülkemizde uzun yıllardır, her yaştan insanımızda, özellikle gençlerimizde dîni yaşama hususunda bir gevşeklik, dînî kuralları kulak ardı edip, onlara aleyhinde bir aldırmazlık görülüyor. Şu açık bir hakiki ki, halk müziği îman ve amel bakımından, ne zamandır fazla zayıfladılar. İnanç haylazlık kabul etmez! Îmanlar zayıflayınca, yerini doldurucu(!), inancı sıfırlayan “ateizm” veya çarpıtan “deizm” gibi böylece fazla eğilim zuhur etti ve yaygınlaştı.

Buna ilâveten ahlâkî çöküşteki savruluşlar, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı, psikolog kapılarından medet uman, hattâ intihara sürüklenerek hayatlarına son verenlerin acınası hâlleri, ülke insanı olarak bizi içten yaralamakta... Ne yazık ama, dindar bir gençlik yetiştirilemedi. Esefle belirtelim fakat, İmam-hatipliler de bu menfîliklerin açık havada değil.

Nedir insanımızı, gençlerimizi dinden uzaklaştırıcı sebepler?

Biz konuyu iki şekilde araştırmak istiyoruz: Dış sebepler, iç sebepler.

DIŞ SEBEPLER

Bilindiği üzere, çağ çabucak akıyor. İletişim ağlarının geliştiği bir asırda, muhakkak insanlar arası irtibat kaçınılmaz. Teknolojik gelişmeler, onların olumlu ya da olumsuz tesirleri, bırakın gençleri, olgun ırk üstünde dahî rahatlıkla görülüyor. Lakin gençler teknolojiye daha ivedi hâkim olduklarından, menfi oluşumlar, öyle tabiî, onlarda daha çok tesir icrâ ediyor. Dijital iletişim araçlarının içindeki bilgiler, filmler, oyunlar vb. sosyal ağ mecrâları, youtube kanalları, facebook ortamları, instagram hesapları; ister istemez gençleri sarmalayarak hemencecik içine alıyor. Büyüklerin; “Bunlar zararlı, aman bu nesil ortamlara girmeyin!” demesi, çözüm değil. Günümüz dünyasında özellikle gençlerin, böylesi iletişim ortamlarından ayrı kalmalarının mümkünâtı değil. Eskiden televizyon vasıtasıyla; “Evlerimiz günah yuvası oldu!” derken, hemen bu araçlar, fazla yönü olan çeşitlenerek ceplerimize dek girdi.

Peki, bu menfîlikler aleyhinde ne yapılabilir?

-O âletleri şuurlu yararlanma tavsiye edilebilir. Bu maksatla okullara; “medya okur-yazarlığı” dersi kondu. Ne değin tesirli, orası tartışılır. Fakat bu alıştırma, sahanın menfîliklerini giderme adına bir tuğla koymaktır.

-Dijital âletlerin zararlarından korunmak için filtre süzgeci getirilebilir. Ama bu da zaman zaman zıt etki yapabiliyor.

-En akıllıca yapılacak çalışma, o mecrâlara müslümanların da girmesidir. Muhakkak bu iş için büyük emek, gayret ve fedakârlık sarf etmek gerekiyor. Popülist alanlarda dolaşan böylece fazla saçma ve sapkın görüşlere, hemen karşı cevaplar oluşturucu, zihinleri ikna edici, uygun ve dürüst muhtevâya sahip bilgileri, küçük çaplı filmleri, videoları sosyal ağ ortamlarında, şuurlu olarak müslümanlar da kullanmalıdır. Bu işe özel önem atfedilmelidir.

Yapılan araştırmalar gençlerin dilini kullanarak, sıkmadan, bunaltmadan, ayrıca eğlendirmeli ayrıca düşündürücü olmalı. Bunun için, işin dertlileri oturup kafa yormalı, alın teri dökmeli. Kanaatimizce bu iş, devrin cihâdıdır. Çünkü geleceğimizin teminâtı gençlerimiz elimizden kaymamalı. Bu Nedenle gençlerin îmânî ve îtikâdî olarak savrulmalarının önüne geçilmiş olur.

Öteki dış sebeplere de bahsetmek isteriz. Gençlerle çok tez yakın temâsa geçen, onlarla çabucak maddî ve rûhî bağlar kuran din tahripçisi misyonerler de, insanlarımızın dinden uzaklaşmasına sebep oluyorlar. “Çağdaşlık” ve “çağcıllık” namına propaganda yapan, özellikle büyük şehirlerde kendini bu işe adamış kişiler var ve sahalarında epeyce başarılılar. Çünkü genç, değişimi seviyor, yeni arayışlar istiyor; dinsiz, keyfî ve özgür davranışlar hoşuna gidiyor.

-Güya din adına gerçekleştirilen terör olayları (kafa-kol kesme hâdiseleri), kişilerin dinden soğumasına sebep oldu, oluyor. Birey kendisi İslâm’ı bilmediğinden, hoş ve dînimizi, yanlı mihrakların lanse ettiği gibi algılıyor. Zaten adamların bütün da yerine getirmek istedikleri bu.

-Bazıları da, İslâm’da savaşın emredilmesinden duyduğu hastalık sebebiyle, dinden nefret edilen şey ediyor. Ama insan, her şeyi sorguladığı gibi bu konuyu da sorgulayıp, oradaki hikmeti kavrayabilir. Fakat kolayına kaçıp dinsizliğe kaymak daha fazla işine geliyor.

-Kimi gençler, düzgün bir rol-model bulamadığından, neye inanıp neye inanmayacağı hususunda tam bir tespit yapamıyor, doğru kaynaklara ulaşamıyor. Sonuç Olarak bunlar, ortama göre dînî seçim yapıyorlar.

-Kimileri insanların alın yazısı çizgisinde yaşadıklarına ayaklanma ederek, dinden kopuyor. Hâlbuki bizim dînimizde, bir “hidâyet” inancı mevcuttur. Âlemlere Rahmet olarak gönderilmiş olan Efendimiz, insanları en güzel dille İslâm’a dâvet ettiği hâlde, îman etmeyen böylece fazla muhatabı olmuştu. Günümüzde de herkesin müslüman olması gibi bir durum yoktur, olamaz da.

-diğer taraftan felsefî boyutta; -hâşâ- “Allah vardır, yoktur!”, “Öldükten sonra yaşam var mı?” vb. tartışmaların, fazla zeki olduğunu (!) iddia edenler tarafından ulu orta ve her mahfilde konuşulması da, saf zihinleri ifsâd ediyor. Oysaki bu ve yarı düşünceler, asırlar her tarafında pek çok kez çürütülmüştür. Oysa onların müslüman bir toplumda inanç esasları üzerinde, ilmîlik (!) kisvesiyle hoyratça konuşması, şüphesiz üzücü ve affedilmez bir hâldir.

-İnsanların, bilhassa gençlerin dinden uzaklaşmasında Batı kaynaklı din-bilim çatışmasının tesiri var. Bu düşünceye sahip olanlar dîni, “gizemli bir mitoloji” olarak ele alıyorlar. Dolayısıyla dîni, “zihin ve bilim dışı” olarak görüyorlar. Ama dinsiz bir yaşam, insanlara bugün olduğu gibi bencillik ve anarşi tavsiye eder. Bu ise, ayrıca ferdî açıdan hem de toplum olarak insanlara büyük felâketler getirir.

sosyal ağ ortamlarında “dinsizlik” pek özendirme ediliyor, ateizm ve deizm pek propaganda ediliyor oysa, zihninde ve gönlünde bunların alternatifi bulunmayan gençlik, bu kadar yaygın bir şekilde anlatılanlara anında kendini bırakıyor, teslim oluyor. Böylesi gençler, ne din konusunda, ne de kendisine sunulanlar konusunda fiilen, bütün bir data sahibi değiller. Sorsanız, arkasından gittikleri saçmalıklar hakkında bir şey söyleyemiyorlar. Ama başlıca mesele, bu bozuk ve bâtıl inançların, ahlâkî yozlaşmanın gençlere nasıl yansıtıldığıdır. O sapkın ideolojiler, o kadar süslü kılıflarla anlatılıyor ki, genç o süslemeye, o özendirmeye aldanıyor, cilâlı ambalajlara tez kanıyor, ardından kayıyor.

Hâsılı, dinden uzaklaşan gençlerin öyle çoğunun dînî bilgileri kuvvetsiz, yanlış ve beceriksiz... Bu kişiler hayatı önemsemeyen, günübirlik takılan gençler… Modernlik meraklısı olan bu grup, yeni yorumları öğrenme zahmetine girmeden, hızlıca dîni suçluyor. Dîni, yaşam şartlarına aykırı ve çağdışı olarak görüyor ve abuk subuk buluyor. Şimdiye kadar insanlara hep bağımsızlık olma, kendi ayakları üzerinde durma gibi, popülist kültürün telkinleri yapıldığından, gençler dînin hayatlarına karışmasını istemiyorlar. Onlar “canlarının istediği gibi”, “keyiflerince” yaşamanın önünde, dîni engel görüyorlar. Bu sebeplerle dîni, modern bulmuyor, “eskilerin klasik demode fikirleri” olarak değerlendiriyorlar. Maalesef acı tablo budur.

Evet, o vakit sonuç olarak; gençlerin îman ve îtikatlarını zayıflatıcı, hattâ ifsâd edici onca menfî sahaya, olumlu alternatifler sunulmalı, deriz. Ulu İslâm Dîni’nin güzellikleri, günümüzde inançlı olmanın mecburî ve doğru istikâmet olduğu, îmânın kişiye sağladığı kolaylık, ibadetlerin kişiye nasıl bir enerji, arınma ve ulvî bir kuvvet kattığı, güzel ahlâkın önemi, çağın son teknolojilerini kullanarak bazen açıkça, bazen çaktırmadan, muhtevaya yedirilerek verilmelidir. İnkârcı akımların sapkınlıkları da, tüm netliğiyle gözler önüne serilmelidir. Çağımızın iletişim teknikleriyle gençlere ulaşmanın yolu, mutlaka, ama mutlaka sağlanmalıdır. (Devam edecek…)

Kaynak: Şebnem Dergisi, Nurten Selma ÇEVİKOĞLU, Mayıs 2022, Rakam: 207

TAKLİT VE HAKİKAT KARŞISINDA

1. KISIM - ÖNSÖZ

2. KISIM - İMAN, EN BÜYÜK NİMET

3. KISIM - İMAN ETMEMEK OLASI MÜ?

4. KISIM - VESVESE GİRDABINDA SUALLER

5. KISIM - MUTLAK HAKİKAT ve YARGI DİN



6. KISIM - TEBLİĞ ÜSLÛBU

7. KISIM - GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ! (SON LAF)

Yayın: Yüzakı Yayınları Dil: Türkçe Sene: 2019

Eseri tedarik etmek için tıklayınız….

İslam ve İhsan

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/gencleri-dini-hayattan-uzaklastiran-sebepler.html