Kasadar ne demektir? Güvenilir kasadar (vekilharç) ile ilgili hadis-i şerif.

Ebû Mûsâ el-Benzeşen’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine tarafından Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kendisine emredileni tamı tamına, eksiksiz olarak ve gönül hoşluğu ile yerine getirip verilmesi istenilen kişiye veren güvenilir Müslüman kasadar, sadaka veren iki kişiden biridir.” (Buhârî, Vekâlet 16; Müslim, Zekât 79. Hem bk. Buhârî, Zekât 25, İcâre 1; Nesâî, Zekât 57, 67)

Bir rivayette: “Emredileni veren” şeklindedir.

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Hadiste geçen ve bizim “kasadar” diye tercüme ettiğimiz “hâzin” kelimesi, bir şahsın işlerini onun namına peşine düşüp takip edip gerekli ödemeleri yapan kimse demektir. Eskilerin tabiriyle vekîlharçtır.

Bu gibi durumlarda verilen sevabın birbirine bütün eşdeğer olması gerekmez. Allah’a itaat ve yapılan hayır hususunda bir kimseye ortak olan, sevapta da müşterek olur demektir. Birinin sevabı ötekilerden daha fazla olabilir.

Vekilharcın Dört Şartı

Vekîlharç için dört koşul olduğu anlaşılmaktadır:

Malın başlıca sahibinin izninin bulunması, Yapılması istenilen şeyin noksansız yerine getirilmesi, Yapılan iyiliğin gönül hoşluğuyla yapılması, Ödemenin yapılması istenen kimseye verilip bir başkasına ve-rilmemesi.

Sevap kazanmak isteyen kasadar veya vekîlharç bu şartlara uymalıdır. Sevap, Allah’ın bir fazlı ve ihsanı olup onu dilediğine verir.

Görüldüğü gibi burada ayrıca iyilik ve hayır, ayrıca de takvâ hususunda bir yardımlaşma vardır.

Veren kimsenin, gönül rahatlığı içinde vermesi, cimri davranmaması, verdiğine karşısında güleryüzlü olması, onu mahcup duruma düşürmemesi, başa kakmaması gibi esas ahlâkî kurallara riâyet etmesi gerekir. Resûl-i Ekrem Efendimiz, özellikle başka biri adına veren vekîlharç için birtakım manâlı hatırlatmalar yapmıştır. Çünkü başka biri namına verenlerde pinti davranışlar fazla görülür. Başkasının malında pintilik ise, cimriliğin en kötüsü ve en sevilmeyenidir. Çünkü böyleleri cimriliği tabiat haline getirir, kendi mallarında hiç soylu davranış yapmazlar. Bu durum, başkasının malını harcamada alıngan davranmak gibi ahlâkî bir tavırla karıştırılmamalıdır. Çünkü bu ikinci tavır fazilettir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

Kasadar, mal sahibinin verdiği yetkileri faydalanma hakkına sahiptir. Allah’a itaat ve hayırda iki taraflı olanlar, sevapta da ortakdırlar. Sevapta ortaklık, mutlak eşitliği gerektirmez. Sevabın sahiden ortaklık esastır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/guvenilir-kasadar-vekilharc-ile-ilgili-hadis.html