Hâkka Suresi 18. ayeti ne anlatıyor? Hâkka Suresi 18. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hâkka Suresi 18. Ayetinin Arapçası:

يَوْمَئِذٍ تُعْرَضُونَ لَا تَخْفٰى مِنْكُمْ خَافِيَةٌ

Hâkka Suresi 18. Ayetinin Meali (Anlamı):

O gün yargılanmak üzere Allah’ın huzuruna sunulursunuz; amellerinizden ve sırlarınızdan hiçbir şey Allah’a rahat kalmaz!

Hâkka Suresi 18. Ayetinin Tefsiri:

Dehşetli bir kıyâmet manzarası sunulur: Önce ilâhî kudretle sûra tarifi imkânsız bir üfürülüşle üfürülür. O Kadar ama bunun tesiriyle yeryüzü ve dağlar aşağıdan yukarı yerlerinden oynatılıp kütle kütle ayrılarak kaldırılır. Arkasından birbirlerine çok şiddetli bir şekilde çarpılır; paramparça, darmadağın edilir; un minik, toz duman haline gelirler. Nitekim bu durum öteki âyet-i kerîmelerde şöyle haber verilir:

“Dağlar parçalanıp darmadağın edildiği, uçuşan toz zerreleri haline geldiği vakit…” (Vâkıa 56/5-6)

“Kıyâmet günü yer ve dağlar güçlü olarak sarsılır; koca dağlar kum yığınına döner.” (Müzzemmil 73/14)

Buna göre yer titreyecek, çalkalandıkça çalkalanacak; dağlar da toz duman olacak, potada eriyip akan kum yığını gibi eriyip akacaktır.

“Rasûlüm! Sana kıyâmet gününde dağların ne halde olacağını soruyorlar. De ancak: «Rabbim onları ufalayıp savuracak. Böylece yerlerini dümdüz, bomboş bir halde bırakacak. Böylece fakat, orada ne bir çukur göreceksin, ne de bir tümsek!»” (Tâhâ 20/105-107) âyetlerine kadar o dağların yeri dümdüz, engin ova haline gelecek; yeryüzünde ne iniş, ne yığın, ne yığın, ne çarpıklık görünmez olacak; etrafını sadece bir sis bir duman kaplamış bulunacaktır.

Yalnızca yerin ve dağların değil, göklerin de kıyameti kopacaktır. Burada dikkat çekici edilen kısmıyla gök çatlayıp yarılacak, şu anki mevcut düzeni bozulup çökecek, gevşeyecek, pörsüyüp sarkacaktır. “O gün gökyüzü beyaz bulutlar hâlinde yarılacak ve her taraftan melekler birbiri ardınca yeryüzüne indirilecektir” (Furkân 25/25) âyetinin sırrı ortaya çıkacak, güneş ve ay tutulacak, yıldızlar görünmez olacaktır. Az Önce “O gün biz gökyüzünü yazılı kağıt tomarlarını dürer gibi düreceğiz” (Enbiyâ 21/104) âyetinde bahsedildiği üzere bütün gökler dürülmemiş olsa da, kasvetli, karamsar, puslu bir yüz, hüzün veren bir bulut görüntüsü ile yarılıp etekleri sarsılacaktır. Melekler ise yarılan kısımlardan etrafa yani yarılmayan taraflara çekilecek ya da yarılan kısımdan açılan kenarlar üzerinde saf saf dizileceklerdir. Yoksa yeryüzünün kenarlarına saf tutacaklardır. O gün Cenâb-ı Hakk’ın arşını ise sekiz melek yüklenmiş olacaktır. Bu, müteşâbih bir ifadedir. tamamiyle anlamamız olası değildir. “Âmennâ: inandık” der, işin hakikatini Allah’a havale ederiz.

O gün bütün insanlar diriltilir, ayağa kalkar, hesaba çekilmek üzere Allah’ın huzuruna talep olunurlar. Onların hiçbir ameli, en küçük bir durumu bile Allah’a kuytu kalmaz. “O gün bütün gizlilikler meydana serilir” (Târık 86/9) sırrı tecelli eder. Neticede Allah Teâlâ herkese yaptıklarına kadar karşılık verir:

Hâkka Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hâkka Suresi 18. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/hakka-suresi-18-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html