Hâkka Suresi 38. ayeti ne anlatıyor? Hâkka Suresi 38. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hâkka Suresi 38. Ayetinin Arapçası:

فَلَٓا اُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَۙ

Hâkka Suresi 38. Ayetinin Meali (Anlamı):

Değil, yok! Yemin ederim gördüğünüz her şeye,

Hâkka Suresi 38. Ayetinin Tefsiri:

Müşrikler Peygamberimiz (s.a.s.)’e şair diyorlar, Kur’an’ın da onun söylediği bir şiir olduğunu iddia ediyorlardı. Yeniden Efendimiz’e kâhin yaftasında bulunup, Kur’an’ı da kâhin sözü olarak değerlendiriyorlardı. Bu sebeple Cenâb-ı Adalet, görebildiğimiz ve göremediğimiz şeylere ant ederek, Kur’lahza’ın, müşriklerin bahis ettikleri gibi şâir ve kâhin sözü yok, onun Allah kelâmı olduğunu, o kadar şerefli bir elçi olan Hz. Muhammed (s.a.s.)’in onu Rabbinden vahiy yoluyla alıp insanlara ulaştırdığını haber verir. Tekvîr sûresi 19. âyette de Kur’an’ın, yine böylece şerefli bir elçi olan Cebrâil’in sözü olduğu beyân edilir. Kur’lahza’ın, Peygamberimiz’e ve Cebrâil’e izafe edilmesi, insanların Kur’an’ı Efendimiz’in ağzından duymaları, Efendimiz’in de onu Cebrâil’den duyması sebebiyledir. Yoksa laf, bizatihi onlara yok, Allah’a aittir. Nitekim burada kullanılan رَسُولٌ (resul) kelimesi, esasen bu sözün onlara ait olmadığını, onların sadece aldıkları elçilik vazifesini yerine getirdiklerini ve bu bilgileri veren Zat tarafından vazifelendirildikleri hakikatini dobra dobra göstermektedir. Zaten Cenâb-ı Hakk’ın, vahiy adına kendiliğinden bir şey uydurup da Allah’a nispet etmeye kalkışması durumunda, şah damarını kesip kopararak Peygamber’i hemencecik helak edeceği ve kimsenin buna mani olamayacağı tehdidinde bulunması da bu gerçeği onay etmektedir.

Oysa, hakiki şu ki Allah Resûlü (s.a.s.), Kur’lahza âyetlerini Rabbinden aldığı şekilde dosdoğru olarak insanlara ulaştırdı:

Hâkka Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hâkka Suresi 38. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/hakka-suresi-38-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html