Hadid Suresi 3. ayeti ne anlatıyor? Hadid Suresi 3. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hadid Suresi 3. Ayetinin Arapçası:

هُوَ الْاَوَّلُ وَالْاٰخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَل۪يمٌ

Hadid Suresi 3. Ayetinin Meali (Anlamı):

O Evvel’dir, Âhir’dir, Zâhir’dir, Bâtın’dır. O her şeyi hakkiyle bilir.

Hadid Suresi 3. Ayetinin Tefsiri:

Tesbih; Allah Teâlâ’nın zâtını ve sıfatlarını her türlü eksik sıfatlardan pak ve uzakta tutmaktır. Göklerde ve yerde canlı cansız, zeki düşüncesiz ne dek varlık varsa kendilerine has dilleriyle ve halleriyle Ulu Allah’ı tesbih ederler. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:

“Yedi gök, yer ve bunlar içinde bulunan herkes Allah’ı tesbih eder. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, ama siz onların tesbihini anlayamazsınız. hiç kuşkusuz O, canice vermekte hiç acele etmeyen ve fazla bağışlayandır.” (İsrâ 17/44)

Çünkü Cenâb-ı Hakk’ın zâtı, sıfatları ve fiilleri mükemmeldir. Yaratılış ve yarattıklarının idaresiyle alakalı emirlerinin hepsi, her türlü hata, zaaf ve noksandan beridir. Tüm kâinatın mülkiyeti, hâkimiyeti ve hükümranlığı O’nun elindedir. Reel tek ilâh O’dur. Canlılara hayat verip yaşatması, vakti gelince öldürmesi ve istediği her şeyi yapmaya zor yetirmesi, bu gerçeğin açık tezâhürleridir. Bunlarla birlikte O’nun ulûhiyet ve rubûbiyetini kanıtlayan dört önemli vasfı daha vardır: Evvel, Âhir, Zâhir, Bâtın.

اَلْاَوَّلُ (Evvel): Allah Teâlâ kadîmdir, ezelîdir; varlığının baş­langıcı yoktur; O, her şeyin başlangıcı ve başlatıcısıdır. Kendi kudretiyle kâinatı yoktan var etmiştir

اَلْاٰخِرُ  (Âhir): Allah Teâlâ bakî­dir, ebedîdir, varlığının sonu yoktur, O tekrar tekrar var olacaktır. O’nun dışındaki her şey sonludur ve sonunda O’na ulaşmak üzere vardır. Âyet-i kerîmede: “O’nun zâtından başka her şey yok olacaktır” (Kasas 28/88) buyrulur.

اَلظَّاهِرُ (Zâhir): Allah Teâlâ’nın varlığı ve varlığının delilleri, kudretinin eserleri açıktır. Kâinattaki her şey O’nun varlığını göstermektedir. O üstündür, yücedir, hikmet sahibidir.

اَلْبَاطِنُ  (Bâ­tın): O’nun zâtının mâhiyeti gizlidir, yaratılmışlar göre bilinemez; gözler O’nu göre­mez, akıllar O’nu sezgi edemez, hayaller O’nu kuşatamaz. O ise tüm bakımlı­likleri bilir, her şeye nüfuz eder.

Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.), istirahattan önce yaptığı duasında Rabbimizin bu isimlerini zikreder ve şöyle buyururdu:

“Allahım! Ey göklerin, yerin, büyük arşın Rabbi, bizim de Rabbimiz, her şeyin Rabbi! Ey Tevrat’ı, İncil’i, Furkan’ı indiren, dâneyi ve çekirdeği yarıp filizi çıkaran! Senden başka ilâh yoktur. Her şerlinin ve perçeminden yakalamış olduğun her canlının şerrinden sana sığınırım. Sen Evvelsin; senden önce bir şey yoktur. Sen Âhirsin; senden daha sonra bir şey yoktur. Sen Zâhirsin; senin üstünde bir şey yoktur. Sen Bâtınsın; senden öte bir şey yoktur. Borcumuzu öde, bizi fakirlikten kurtarıp zengin eyle!” (Müslim, Zikir 17)

Önceki üç âyet-i kerîmede Cenâb-ı Hakk’ın bazı sıfatları belirtildikten daha sonra gelen âyetlerde de O’nun bir kısım fiillerine dikkat çekici edilir:

Hadid Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hadid Suresi 3. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/hadid-suresi-3-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html