Kalem Suresi 35. ayeti ne anlatıyor? Kalem Suresi 35. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kalem Suresi 35. Ayetinin Arapçası:

اَفَنَجْعَلُ الْمُسْلِم۪ينَ كَالْمُجْرِم۪ينَۜ

Kalem Suresi 35. Ayetinin Meali (Anlamı):

Pek ya, biz tüm benlikleriyle Allah’a teslim olanları, günaha gömülmüş inkârcı suçlularla bir mi tutacağız?

Kalem Suresi 35. Ayetinin Tefsiri:

Müşriklerin ileri gelenleri, kendilerinin dünyevî imkânlar bakımından üstün olduklarını, buna karşılık müslümanların yoksul ve kuvvetsiz olduklarını görüyorlardı. Âhirete ait âyetleri ve Allah’ın müminlere va‘dettiği nimetleri işitince şöyle diyorlardı: “Eğer Muhammed’in ve onun­la birlikte bulunanların ileri sürdükleri gibi, bizim öldükten sonra dirileceğimiz içten ise, bizim ve onların durumu fakat bu dünyadaki gibi olabilir. Onların sahip olacakları nimetler hiçbir şekilde bizden pozitif olmayacaktır. Ulaşabilecekleri en ileri düzey bize eşit olmaktan öteye gitmeyecektir.” Bunun üstüne ulu Allah “Öyle ya, biz tüm benlikleriyle Allah’a teslim olanları, günaha gömülmüş inkârcı suçlularla bir mi tutacağız?” (Kalem 68/35) buyurmuştur. (Zemahşerî, el-Keşşâf, VI, 144)

Daha Sonra Cenâb-ı Yargı, müşriklerin nefsânî arzularına göre söyledikleri sözlerin ve verdikleri hükümlerin içten olmadığını söylemek üzere onları susturucu sualler sormaktadır:

Birincisi; bahşedilen hükmün içten olması için onun Allah’tan gelen bir kitapta yer alması gerekir. Size ait böyle bir kitap var da, beğendiğiniz her şeyin muhakkak sizin olacağını, veya seçtiğiniz her şeyin lehinize olacağını, yoksa iyi dediğinizin iyi ve fena dediğinizin fena olacağını, ya da üstünüzde sizi bağlayan bir hak ve hakikat bulunmayıp kafanıza tarafından istediğiniz hükmü verebileceğinizi oradan mı okuyup öğreniyorsunuz? Halbuki hükmetme salahiyeti, hayrı ve şerri tespit yetkisi yalnızca Allah’a aittir. Bu yetkiyi kesinlikle bir başkasına vermemiştir.

İkincisi; bahşedilen hükmün dürüst ve geçerli olması için bu hususta Allah adı ile pekiştirilmiş yeminin veya Allah Teâlâ’nın hususi bir taahhüdünün olması gerekir. Halbuki “her neye hükmederseniz o kuşkusuz sizin olur” diye Allah’ın size kıyamete dek geçerli olacak bir yemini, bir ahdi yoktur. Bugün elinizde kısmen bir hâkimiyet olabilir, bir kısım imkânlara sahip olabilirsiniz, zâhiren müslümanlardan üstün gözükebilirsiniz. Fakat bu böyle kıyamete değin devam edecek diye bir kanun yoktur. Bugün güçsüz gördüğünüz müslümanların yarın hâkimiyeti altına girebilirsiniz. Bugün “dikkatsiz, çılgın” dediklerinize yarın “amma da akıllıymış” aramak durumunda kalabilirsiniz. Bugün güldüğünüze yarın ağlayabilirsiniz. Çünkü işlerin neticesi sizin arzunuza kadar yok, Allah’ın muradına göre tahakkuk edecektir.

Üçüncüsü; bahşedilen hükmün doğru ve geçerli olduğunu savunacak, belgelerle ispatlayacak bir kefil gerekir. Halbuki onların, ne akla ne de nakle dayanan bu asılsız iddialarını savunacak bir kefilleri de yoktur.

Dördüncüsü; bunların hiçbiri yahut, hiç değilse, Allah’a koştukları putlara müracaat ederek, onlardan aldıkları destekle hak ve hakikati kendi arzuları istikâmetinde değiştirmeleri gerekir. Halbuki yok sahte tanrılar bütün dünya bir araya gelse Allah’ın bir hükmünü bozamaz, bir gerçeği değiştiremezler. Tümü Allah’ın hükmü karşısında aşağılanmaya ve kahrolmaya mahkûmdür.

Dünyada Allah’ın davetine ve buyruklarına yüz çevirenlerin kıyamet günü halleri içler acısı bir durumda olacaktır:

Kalem Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kalem Suresi 35. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/kalem-suresi-35-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html