Mürselât Suresi 40. ayeti ne anlatıyor? Mürselât Suresi 40. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mürselât Suresi 40. Ayetinin Arapçası:

وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ۟

Mürselât Suresi 40. Ayetinin Meali (Anlamı):

Gerçeği yalanlayanların o gün vay hâline!

Mürselât Suresi 40. Ayetinin Tefsiri:

Kur’lahza’daki verilen bilgilerden anlaşıldığına kadar mahşer gününün farklı alanlara yönlendirilmiş safhaları olacaktır. Her safhanın kendine has halleri vardır. Burada kâfirlerin cehenneme girmeden önceki son durumları arz edilir. Zira bu hususla alakalı diğer âyetlerin bildirdiğine göre kâfirler ve günahkârlar bundan önce mahşer meydanında o kadar fazla gerekçe ileri sürecekler. Kendi suçlarını birilerine yüklemeye çalışacak, kendilerinin günahsız olduğunu ispata çaba edecekler. Kendilerini saptıranlarla cedelleşecekler. Hatta bazıları, pek çok âyette belirtildiği gibi utanmadan suçlarını inkâr etmeye çalışacak. Fakat onların elleri, ayakları ve tüm azaları aleyhlerinde şâhitlik edecektir. Suçları tamamen ispatlanıp, ilâhî hak ve adâlet ölçülerine göre hiçbir yönden eksiklik kalmadıktan sonradan suçlarının cezası bildirilecektir. İşte o zaman onlara hiçbir söz hakkı kalmayacaktır. Artık hiç bir mazeretleri kabul edilmeyecektir. Ne özür dilemelerine imkân, ne de kendilerini müdafaaya müsade verilecektir. Bundan gaye, onların kendilerini savunma haklarını gasp değil, kesinlikle fakat tüm suçları ispatlandıktan sonradan artık hiçbir delilleri kalmayacağını beyândır. Bu Nedenle onların ağızları kapatılmış olacak ve baki azaba sürükleneceklerdir.

Ömürlerini Allah’a duydukları derin bir saygı ve nefret edilen şey içerisinde hoş bir kullukla dolduranlara gelince:

Mürselât Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mürselât Suresi 40. ayetinin meal karşılaştırması ve öteki ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/murselat-suresi-40-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html