Nebe' Suresi 29. ayeti ne anlatıyor? Nebe' Suresi 29. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Nebe' Suresi 29. Ayetinin Arapçası:

وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ كِتَابًا

Nebe' Suresi 29. Ayetinin Meali (Anlamı):

Biz ise onların yaptığı her şeyi bir bir sayıp kayıt altına alıyorduk.

Nebe' Suresi 29. Ayetinin Tefsiri:

Allah’a iman ve itaattan uzaklaşıp küfür, isyan ve günahlarla azgınlaşanların varacağı yer cehennemdir. Cehennem 31. âyette مِرْصَادًا (mirsād) olarak tavsif edilir. Mirsād, gözetleme yeri demektir. Cehennem bekçileri, oraya gelecek suçluları gözetlemektedirler. Bu kelimenin “gözetleyici” mânası da vardır. Buna tarafından cehennemin bana kalırsa kendisi azgınları gözetlemektedir. Bu Nedenle o, âdeta zeki bir canlı olarak betimleme edilir. Nitekim Mülk sûresi 8. âyette, cehennemin içine atılacak suçlulara aleyhinde kızgınlıktan kükreyip durduğu, öfkesinden çatlayacak hale geldiği tasvîrî bir ifadeyle canlandırılmaktadır.

Azgınlar orada ebedî kalacaklardır. Bu mâna burada اَلْحُقُبُ (hukub) kelimesinin çoğulu olan الأحقاب (ahkâb) ile anlatılır. Bu kelimenin, devamlılık ve birbiri ardını izleme mânalarını içeren asır, birbirini peşine düşüp takip eden çoğu seneleri içine alam atama ve süresiz bir vakit gibi anlamları vardır. Seksen yıl, yetmiş bin sen, her biri bin yıl seslenmek olan âhiret günleriyle seksen yıl diyenler de olmuştur. Ama “program metni ve birbiri ardını takip etme” mânalarının olması, ebediliği açıklama etmektedir. Bu sebeple müddetinin ne değin olduğu, cehennemin ebedî olduğu gerçeğine etki edecek bir öneme sahip değildir.

Kâfirler orada kaynar su ve irinden başka bir şey tatmayacaklardır. اَلْغَسَّاقُ (ğassâk), cehennemde yananların yaralarından akan cerahat demektir. Bunun son derece soğuk ve dondurucu su mânası da vardır. Hâsılı onlara işe fayda, insan fıtratına yerinde ne bir yiyecek ne de bir içecek verilecek; erzak olarak bahşedilen şeyler bile onların azabını artıracaktır. Çünkü âhirete inanmama ve Allah’ın âyetlerini yalanlamaya en yerinde cinayet budur. Bu cezalar yetmiyormuş gibi dahası: “Şu Anda tadın azâbı! bundan böyle size, azâbınıza cefa katmaktan başka bir şey yapacak değiliz” (Nebe’ 78/30) denecektir fakat, şayet bu ilâhî korkutma onlara cehennem azabından daha ağır gelecektir.

İnsanları yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmek, küfür ve şirk bataklığından kurtarıp görmedikleri âhirete iman etmeye sevk yapabilmek için nefret edilen şey faktörü, özendirme ve mükafaat unsurundan daha etkilidir. Bu sebeple burada da cehennem ehlinin göreceği azab ilk önce anlatıldı. Şimdi de teşvik unsuru olan dağıtılmış nimet sofralarının kapıları aralanmaktadır:

Nebe' Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Nebe' Suresi 29. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/nebe-suresi-29-ayet-meali-arapca-yazilisi-anlami-ve-tefsiri.html