Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Ticaret Hayatında Helal Haram Bilinci” başlığıyla yayınlandı.

“Ticaret Hayatında Helal Haram Bilinci” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde İslam’ın, helal ve meşru yollarla kazanç tedarik etmemizi emrettiği ve Allah rızasının, kul hakkının, helal-haram hassasiyetinin gözetilmediği her türlü alışverişi ise yasakladığı belirtildi.

Hutbede Allah’a ve ahiret gününe inanan bir müminin, işinde ve ticaretinde harama ve gayr-ı meşru kazanç yollarına başvurmaması, ölçü ve tartıda adaletsizlik yapmaması, malını satış için ant etmemesi, karaborsacılık yapmaması, fırsatçı davranmaması, fâhiş fiyatlarla insanları mağdur etmemesi, alışverişte fiyatları kızıştırmaması, başkasının pazarlığını bozmaması, hâsılı dünya hırsına kapılıp da harama bulaşmaması gerektiği vurgulandı.

17.09.2021 tarihli cuma hutbesi.

TİCARET HAYATINDA HELAL HARAM BİLİNCİ

Muhterem Müslümanlar!

Allah Resûlü’nün (s.a.s) âdetiydi. Medine pazarına gider, oradaki insanlarla hasbihal eder ve pazarın durumunu kontrol ederdi. Tekrar böyle bir gün pazar uygun dolaşırken bir buğday satıcısına rastladı. Buğday yığınını eliyle yokladı. Üstü kuru olan buğdayın altı ıslaktı. Sebebi sorulduğunda satıcı, buğdayların yağmurdan ıslandığını söyledi. Bunun üstüne Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) satıcıyı şöyle uyardı: “Öyleyse insanların görmeleri için ıslak olan kısmı üste koyman gerekmez miydi? Bizi aldatan, bizden değildir!” (Müslim, İman, 164.)

Aziz Müminler!

Ulu dinimiz İslam, helal ve yasal yollarla kazanç tedarik etmemizi emreder. Allah rızasının, kul hakkının, helal-haram hassasiyetinin gözetilmediği her türlü alışverişi ise yasaklar. Nitekim hutbemin başında okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksız yollarla yok, ortak rıza ile yapılan ticaretle yiyin, haram ile kendinizi mahvetmeyin. Kuşkusuz Allah size aleyhinde çok merhametlidir.” (Nisa, 4/29.)

Değerli Müslümanlar!

İslam’a kadar ticaret ahlâkının en manâlı ilkesi doğruluk ve dürüstlüktür. Mümin, elinden ve dilinden öteki insanların belirlenmiş olduğu kimsedir. Mümin işinde, gücünde, ticaretinde defalarca güven verendir. O, alırken de satarken de dürüst ve doğru olduğu ölçüde Allah’ın rızasını kazanacağını bilir. Yalan ve hileye asla tevessül etmez. Zira yalan ve kandırma ile elde edilen malda hiçbir hayır yoktur.  

Değerli Müminler!

Allah’a ve öbür dünya gününe inanan bir mümin, işinde ve ticaretinde harama ve gayr-ı yasal gelir yollarına başvurmaz. Ölçü ve tartıda haksızlık yapmaz. Malını satış için yemin etmez. Karaborsacılık yapmaz, fırsatçı davranmaz. Fâhiş fiyatlarla insanları mağdur etmez. Alışverişte fiyatları kızıştırmaz, başkasının pazarlığını bozmaz. Hâsılı, dünya hırsına kapılıp da harama bulaşmaz.

Aziz Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Içten ve güvenilir tüccar, peygamberler, sıddîklar ve şehitlerle beraberdir.” (Nisa, 4/29.) O halde geliniz, fani olan bu âlemde dünyalığımızı kazanırken ahiretimizi unutmayalım. Boğazımızdan bir lokma zeka haram geçirmeyelim. Hanelerimiz ve sofralarımız helalle bereketlensin. Ahlakımız iktisat ve itidal, şükür ve kanaat olsun.

Hutbemi özünü İslam’ın evrensel ilkelerinden bölge Ahilik Müessesesi’nin şu öğütleriyle bitiriyorum: “Eline, diline, beline sahip ol! Kapını, kalbini, alnını açık tut! Eşine, işine, aşına özen göster. Harama bakma, haram yeme, haram içme! Hatalı ölçme, beceriksiz tartma! Dünya malına tamah etme! Kuvvetli iken affetmesini, hiddetli iken yumuşamasını bil!”

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TİCARET ERBABI NASIL OLMALIDIR?

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/ticaret-hayatinda-helal-haram-bilinci.html