Peygamber (s.a.s.) Efendimiz yola nasıl çıkardı? Yolculuğa çıkarken ne okumalı? Bineğe binerken hangi dua okunur? Yola çıkarken ve bineğe binerken okunacak dualar.

Yola çıkarken ve binite binerken edilecek dualar ile ilgili ayet ve hadisler.

BİNİTE BİNERKEN OKUNACAK DUA

“Ve (Allah) size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar vâr etmiştir ama, siz onların sırtına binip üzerine yerleşince Rabbinizin nimetini anarak şöyle diyesiniz: Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yoksa biz buna zor yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz.” (Zuhruf sûresi, 12-13)

Allah Teâlâ, kullarına verdiği nimetlerden bir kısmını hatırlatmış, bilhassa yolculukta kendilerinden istifade edilen kara ve deniz vasıtalarını  saymış ve bu vasıtalara binince, bu nimetlere teşekkür  almak üzere yapılması gereken duayı  da öğretmiştir: “Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yahut biz buna güç yetiremezdik. Biz kuşkusuz Rabbimize döneceğiz.”

Uyarı edilirse bu sözler, bütün bir kulluk konumunun ve bilincinin ifadesidir. Özellikle son tümce çıkılan gezi ile, dönüşü olmayan büyük yolculuk arasında bir ilgi kurmakta, belli başlı yolculuğun “kulluk yolculuğu” olduğunu, tekrar tekrar ve baştan kulluk görevinin sürdürülmesi lâzım geldiğini telkin etmektedir. Bu, daha ötede dünya hayatının başlı başına bir misafirlik ve seyahat çağrıda bulunmak olduğunu anlatmaktadır.

“Tesbih, takdis, acz itirafı ve dönüşün Allah’a olduğu gerçeği” yolcu için güven ve iman tazelemek seslenmek olup her türlü yalnızlık duygu ve korkularından kurtulmak anlamına gelir. Şu Anda yolcumuz, gezi stresine kapılmadan hele hele trafik canavarı olma eğilimi göstermeden dar bir yolculuğa hazır demektir.

YOLA ÇIKARKEN OKUNACAK DUALAR

Peygamberimizin Yola Çıkarken Okuduğu Dua

İbni Ömer radıyallahu anhumâ’dan söylenti edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken hayvanı üstüne binip iyice yerleşince üç kez tekbir getirir daha sonra da şöyle dua ederdi:

“Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz; yahut biz buna şiddet yetiremezdik. Biz kuşkusuz Rabbimize döneceğiz.”

Ey Allahım! Biz, bu yolculuğumuzda senden iyilik ve takvâ, dahası hoşnut olacağın ameller işlemeyi nasip etmeni dileriz.

Ey Allahım! Bu yolculuğumuzu kolay kıl ve uzağını yakın et!

Ey Allahım! Seferde asistan, geride çoluk çoçuğu koruyucu sensin.

Ey Allahım! Yolculuğun zorluklarından, can sıkıcı şeylerle karşılaşmaktan ve dönüşte malımızda, çoluk çocuğumuzda fena haller görmekten sana sığınırım.”

Râvi diyor fakat, Hz. Peygamber yolculuktan döndüğünde de aynı sözleri söyler ve onlara şu cümleleri de eklerdi:

“Biz yolculuktan dönen, tövbe eden, kulluk yapan ve Rabbimiz’e hamd eden kişileriz.” (Müslim, Hac 425. Hem bk. Ebû Dâvûd, Cihad 72; Tirmizî, Daavât 45-46)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Yolculuğa çıkarken Hz. Peygamber’in nasıl davrandığını Abdullah İbni Ömer’in bu rivayetinden öğrenmekteyiz. Her konuda misal ve önderimiz olan Sevgili Peygamberimiz, bineğine bindikten daha sonra üç kere tekbir getirir sonradan da yukarıda metin ve meâlini verdiğimiz Zuhruf sûresi, 12-13. âyetlerini okurdu. Peşinden de yola çıkmak üzere olan kimsenin iç dünyasında meydana gelen duygulara tercüman olarak yol boyu, dönüşte ve geride kalanlar konusunda isteklerini sıralardı.

Resûl-i Ekrem Efendimiz’in burada dile getirdiği konular üstünde  birazcık düşünecek olursak, onların yolculuğa çıkan herkesin paylaştığı müşterek görüşler, kaygılar olduğunu görürüz. İşte bu endişe ve düşüncelerle nasıl dua edilmesi ve Allah Teâlâ’dan neler istenmesi gerektiğini bu hadisten öğrenmekteyiz. Her makamda söylenecek laf ayrıdır. Yere ve duruma uygun laf bildirmek, dilek ve temennilerde bulunmak data ve irfan gereğidir. Efendimiz’in bu duaları, bir kul olarak yolculuğa çıkışta ve dönüşte söylenmesi gerekli en uygun sözlerden oluşmaktadır. Bu sebeple de bizim için vazgeçilmez örnektir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Hz. Peygamber her hal ve zamanda Allah’a iltica ederdi.

2. Müslüman her çıktığı yolculuğun, son yolculuğu hatırlatıcı bir yanı olduğunu unutmamalı ve Allah’a sığınmakta kusur etmemelidir.

3. Dua, kulun ayrıca gücü keza görevi ve hem de ibadetidir.

Yola Çıkarken Yapılacak Dua

Abdullah İbni Sercis radıyallahu anh’den rivayet edildiğine kadar Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem yolculuğa çıkarken, “Yolculuğun güçlüklerinden, can sıkıcı manzaralarla karşılaşmaktan, iyiyken kötü olmaktan, mazlumun bedduasından ve dönüşte mal ve çoluk çoçuğu fena hallerde bulmaktan Allah’a sığınır”dı. (Müslim, Hac 426. Keza bk. Tirmizî, Daavât 41; Nesâî, İsti’âze 41-42; İbni Mâce, Dua 30)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Gezi, bir taraftan ayrılık, öte yandan nelerle karşılaşılacağı yeniden kesin olmayan bir maceradır. Bu sebeple gezgin, ayrıca nelerle karşılaşacağı kuşkusundan ayrıca de geride bıraktıklarına yönelik üzüntü duymaktan kendisini alamaz. Hatta yolculuğun sonunda dönmemek de vardır. Bu durum yola çıkacak cümbür cemaat için söz konusudur. Bundan dolayıdır ancak, her halinde Allah’a iltica eden Hz. Peygamber, yolculuğa çıkacağı vakit da aynı tavrını sürdürerek bizlere örnek olmaktadır.

 Sevgili Peygamberimiz başta kendisini zikir, hafıza ve Allah ile birlikte olmaktan alıkoyacak meşakkat ve zorluklardan Allah’a sığınmıştır. Dinî yükümlülüklerin bile yarıya indirildiği, mest süresinin üç güne çıkarılması gibi kolaylıkların getirildiği gezi, bir başka hadiste açıklama buyurulduğu üzere “bir değişiklik azap”tır. Böyle bir ortamın güçlüklerinden Allah’a sığınmak ise, sünnettir.

Gittiği yerde veya dönüşte can sıkıcı manzaralarla karşılaşmamak şüphesiz her yolcunun dileğidir. Efendimiz bu konuda da Allah’a sığınmaktadır.

İyiyken fena almak, birlikteyken ayrı düşmek, toplu iken yayılmak, neşeliyken üzülmek, sıhhatli iken hasta olmak, ilerlemişken geri kalmak, tövbe edip temizlenmişken günaha bitmiş dönmek anlamlarına gelen el-havr ba’de’l-kevn (veya kevn), şüphesiz ki en çok yolculuğa çıkılacağı süre hatırlanıp Allah’a sığınalacak bir haldir. Peygamber Efendimiz, bu fazla önemli ve özlü duasıyla işte bu hali gözler önüne sermektedir.

Mazlumun bedduası, kendisinden her zaman  Allah’a sığınılması gerekli bir konu olmakla beraber, buna seyahat sırasında daha fazla dikkat edilmesi gerekir. Zira seyahat, kendine has güçlükleri sebebiyle bir takım hususlara yeterince dikkat edilmesini önleyebilir. Bu da bazı kimselere haksızlık yapma sonucunu doğurabilir. Hele ortada yiyecek içecek  ve binit sıkıntısı varsa, bu hallerde herkesin hakkına riayet etmek oldukca gücleşir.

öte taraftan keza misafirin keza de mazlumun duasının kabul edileceğine dair çoğu hadis bulunmaktadır. Kişi ayrıca konuk keza de mazlum olursa, bedduasından daha fazla kaçınmak gerekir. Hz. Peygamber’in yolculuğa çıkarken mazlumun bedduasından Allah’a sığınması, hiç kuşkusuz  bu noktaya uyarı sürüklemek için olsa gerektir.

Dönüşte mülk ve çoluk çocuğunu fena bir durumda bulgu endişesi, her yolcunun kesintisiz yaşadığı bir kuşkudur. Böyle bir hal ile karşılaşmaktan Allah’a sığınmak, işi bitmiş sağlama elde etmek ve rahatlamak demektir.

Hadisimiz, dün olduğu gibi bugün de ve hatta yarın da  yolculuğa çıkacak kimselerin tabii olarak paylaşacakları psikolojik ortamı ve yolculuğun insan zihnine yükleyeceği kuşkuları realist bir şekilde dile getirmekte ve Allah’a sığınarak rahatlamanın yolunu göstermektedir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Hz. Peygamber her konuda nasıl davranılması gerektiğini öğretmiştir.

2. tekrar tekrar olduğu gibi yolculukta da kulun en büyük güvencesi Allah Teâlâ’dır. Yapılacak iş, O’na sığınmaktır.

3. Kul, Rabbi ile irtibatını sürdürdüğü sürece zinde ve güvencede olur.

4. Dua mü’minin gerçek gücü ve silâhıdır.

Gezi Duası

Ali İbni Rebîa şöyle dedi:

Ali İbni Ebû Tâlib’i gördüm, binsin diye hayvanını getirdikleri süre ayağını üzengiye koyunca ‘Bismillah’ dedi. Hayvanın üstüne yerleşip doğrulunca; ‘Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz buna şiddet yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz’ dedi. Üç defa ‘el-Hamdülillah’, üç kere  ‘Allahu ekber’ dedi. Sonradan da ‘Ey Rabbim, seni tesbih ederim. Ben kendime zulmettim, beni bağışla. Çünkü senden diğer günahı bağışlayacak kimse yoktur’ âyetini okudu ve güldü.

Bunun üzerine,

- Ey mü’minlerin emiri! Neden güldün? dediler. O da şu cevabı verdi:

- Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in, benim yaptığım gibi yaptığını ve benim güldüğüm gibi güldüğünü görmüş ve ‘Neden güldün ey Allah’ın Resülü?’ diye sormuştum.

- “Ulu Rabbin, benden diğer günahları bağışlayacak bir kimsenin olmadığını mahsus, günahlarımı bağışla! diye dua eden kulundan memnun olur,” buyurmuştu. (Ebû Dâvûd, Cihâd 74; Tirmizî, Daavât 46)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

Yolculuğa çıkarken yapılacak dua konusunda birazcık daha geniş veri veren bu hadîs-i şerîf, Hz. Ali’nin şahsında sahâbîlerin, Hz. Peygamber’den gördükleri dua ve uygulamaları tıpkı yerine getirme gayreti içinde olduklarının hoş bir örneğini vermektedir. Hz. Peygamber’in terbiyesi aşağı yetişen sahâbîlerin, hiçbir ayırım yapmadan sünnete bağlandıklarını  göstermektedir. peyderpey, faz aşama Hz.Peygamber’i nasıl izlediklerini  belgelemektedir.

Bu olayda keza yolculuk, keza binit ile ilgili yönlerin bulunması ve daha işin başında açığa vurulan bağışlanma dileği dikkat çekmektedir. defalarca ve zeminde dua etmek müslümandaki kulluk bilincinin hoş bir yansımasıdır. Bunu da bize Sevgili Peygamberimiz öğretmiş ve örneklendirmiştir. Yolculuk telâşına kapılıp da kulluk görevini unutmamak, ihtiyatlı ve dikkatli olmak gerektiği anlaşılmaktadır.

Hz. Ali’nin, bu olayda Hz. Peygamber’i tamamiyle izlemesi ve hatta sırf o güldü diye gülmesi ne güzel bir sadakât örneğidir.

Hz. Peygamber’in gülmüş olması, Allah Teâlâ’nın, kendisinden bağışlanma dileyen kulundan memnun olduğunu izah etmek içindir. Her ne zaman olursa olsun, Allah’tan diğer hataları bağışlayacak birinin bulunmadığını bile bile, bağışlanma dileyen kulundan Allah Teâlâ hoşnut olur. Böylesi bir bağışlanma arzu etmek için ise, her yeni iş ve durum bir vesiledir. Yolculuğa çıkarken hayvanına ya da bineğine binince yapılacak dua da böyledir. Bu demektir ki Müslümanlık’ta her şey kulluk için bir vesiledir. Sürekli kulluk  şuuru içinde elde etmek gerekmektedir.

Hadisten Öğrendiklerimiz

1. Allah Teâlâ, kullarının bağışlanma dilemesinden hoşnut olur.

2. Hz. Peygamber tekrar tekrar Allah’a sığınırdı.

3. Sahâbîler, Hz. Peygamber’den gördüklerini tıpkı yapmaya çalışırlardı.

4. Yola çıkarken hem yolculuğun basit geçmesi keza de hataların affı için dua edilmesi sünnettir.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları

Kaynak: www.islamveihsan.com URL: https://www.islamveihsan.com/yola-cikarken-yapilacak-dua-ile-ilgili-hadisler.html