Taş ocağı alanı ormanın içinde kaldığından çalışmaya devam edilebilmesi için yaklaşık 250 dönümlük orman arazisinin işletmeye açılacağı söyleniyor. Konuyu bölgeyi tanıyan hukukçu Avukat Kaan Özçelik ile konuştuk. “Söz konusu taş ocağı Evrenye Köyü’nün hemen sınırında kalıyor. İşletmeye açılması planlanan 250 dönümlük arazinin de ciddi bir kısmı köy sınırında ve içerisinde. Bölgede köylünün tarım arazileri, kivi bahçeleri mevcut. Ayrıca bölge ekonomisi açısından çok önemli konumda olan kestane balı üretimi bu bölgede ormanın içinde yapılıyor. İşletmeye açılacak 250 dönümlük alan özellikle kestane balı üretimini feci şekilde baltalayacak. Ayrıca taş ocağına giden tek yol köyün içerisinden geçiyor. İşletme faaliyete geçerse her gün içerisinde büyük kayalar olan onlarca kamyon etrafında evler olan dar sokakların ve köy çarşısının içerisinden geçmek zorunda. Bu yönüyle taş ocağının işletmeye açılması için birden çok sorun mevcut. İşletmeye başlanması halinde ortaya çıkacak toz ile hem orman içerisindeki ekosistem ve doğal yaşam alanı bozularak kestane balı üreticiliği baltalanacak, tarım arazileri tozla kaplanacak hem de köyün içerisinden geçmek zorunda olan kamyonlar sebebiyle yerleşik hayat ve turizm olumsuz etkilenecek.” Bölgedeki taş ocağı için “ÇED Gerekli Değildir.” Kararının mevcut olduğunu belirten Kaan Özçelik sözlerine şu şekilde devam etti; “Esas ironik kısım ÇED Gerekli Değildir kararının mevcut olması. Bahsettiğimiz üzere yerleşik hayatı hayati derecede etkileyecek olan bir işletme projesi için ayrıntılı çalışma yapılması gerekirken ÇED Gerekli Değildir kararının verilmesi de ÇED mevzuatının mantığı ile uyuşabilecek bir şey değil. Tüm izah edilenler bir yana büyük şehirlerde hafriyat kamyonlarının birtakım güzergahlarda seyahat etmesi dahi yasakken burada çarşıdan ve çocukların oynadığı sokaklardan geçecek olması mantık ile izah edilemez.” Diyerek sözlerine son verdi.