İstanbul ve Ankara’da 3 cinayetin faili olarak aranan ve İzmir’de yakalanıp İstanbul’a getirilen Atalay Filiz’i ölüm korkusu sardı. Filiz, kendisini İstanbul’a getiren polislere sürekli ‘Beni hangi cezaevine koyacaklar, nasıl bir koğuşta yatarım’ şeklinde sorular sordu. Maltepe cezaevine konulacağını ve diğer mahkumlarla birlikte kalacağını öğrenen Filiz panikledi.<br /> <br /> <strong>SAVCIYA DİLEKÇE YAZDI</strong><br /> <br /> Atalay Filiz cezaevinde, Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu gibi öldürülebileceği endişesiyle savcılığa başvurdu. Filiz, dilekçesinde yüksek güvenlikli bir cezaevinde özel ve tek kişilik koğuşta kalmak istediğini belirtti ve can güvenliği olmadığını yazdı. Filiz’in talebi kabul edildi ve Maltepe cezaevine konulması gerekirken, Avrupa’nın en güvenlikli cezaevlerinden biri olan Silivri cezaevinde tek kişilik koğuş hazırlandı. Filiz, 5 nolu L tipi Kapalı cezaevindeki özel koğuşa konuldu.<br /> <br /> <strong>GAZETELERDEN MESAJ</strong><br /> <br /> Savcılık ifadesinde kendisine gazetelerden mesaj geldiğini iddia eden zanlı, “11 yaşından itibaren bana mesaj verildiğini fark ettim. Param olduğu halde hırsızlık yapıyordum. Bu gazeteleri sakladığım için babam beni dövdü. Gazete yazılarındaki şifreli mesajları çözüyordum. Göktuğ Demiraslan ve sevgilisinin casusluk yaptıkları için öldürülmesi gerektiği mesajını aldım” dedi. Zanlının avukatı da Filiz’in şifreler doğrultusunda hereket ettiğini savundu. Bu arada Filiz’in kaybolan sevgilisi Olga Seregina ile ilgili sorulara çelişkili ifade vermesi üzerine polis, hazırladığı bilgi notunu Interpol aracılığı ile Fransız meslektaşlarına iletti.