Akfen Holding Idare Başkanı Hamdi Akın, "Ben bir an evvel işten kurtulmak istiyorum. Bir emeklilik hayatım olsun istiyorum. Bu konuda planlarım, diğer bir hayatım ve her kesimden dostlarım var. İş hayatından diğer hayatı olmayan millet emekli olamıyorlar" dedi. Gençken fazla çalıştığını söyleyen 3 çocuk babası Hamdi Akın, “Geriye dönüp baktığımda herkes gibi benim de keşkelerim var. Çalışmaktan bir takım şeyleri ıskaladık. Lakin o zamanın şartları öyleydi. Onlar için çalıştım” dedi Akfen Holding Yönetim Başkanı Hamdi Akın, çocuklarına ayrıca annelik hem babalık yapan bir iş insanı... Çocukları çok küçükken eşi vefat eden Akın, "Benim diğer taraftan pek bir dönemim var. Annem-babam bana muavin olmalarına rağmen, banal bir ağır yüküm vardı. Fakat ne kadar olursa olsun kimse bir annenin yerini tutamaz. Lakin onu da yaptım. Benim çocuklarımın anneler günü yok fakat babalar günleri oldu. Herkesin bir kader çizgisi var, yaşam herkes için aynı yok..." dedi. Babalar Günü'nde Sabahtan'a davetli olan Hamdi Akın ve Başkan Vekili Selim Akın ve Idare Heyeti Üyesi Pelin Akın Özalp'le Babalar Günü'nü konuştuk. Babalarının kendilerine ayrıca analık keza de babalık yaptığını söyleyen Akın kardeşler, "Babalar gününü maksimum hakeden birey bizim babamızdır" görüşünde birleşiyor. BABALIK BÜYÜK BİR YÜKÜMLÜLÜK İlk çocuğu Selim Akın'ı 29 yaşında kucağına bölge Hamdi Akın'ın 38 yaşında bir oğlu, 34 ve 16 yaşlarında iki kızı, üç erkek torunu var. Babalığın büyük sorumluluk gerektirdiğini anlatan Akın, böylece iş hayatını her zaman çocuklarını düşünerek kurguladığını anlattı: "Bazen düşünüyorum da çocuklar olmasıydı ne yapardım diye. Çünkü yol ayrımına geldiğinizde sizin yolunuzu seçmenizdeki en büyük etmen çocuklar oluyor. Öbür bir yolda, ayrı bir hayat biçimini tercih etmiş olabilirdim. Olasılıkla bu değin sorumluluğu olmayan bir hayat olurdu. Ola Ki de çok da pozitif hayata asılmaz, büyük bir meslek adamı edinmek istemezdim. Daha kolay bir yaşam seçebilirdim kendime." KESİNLİKLE AŞIRIYA KAÇMAYIN Her anne-baba gibi kendisinin de keşkelerinin bulunduğunu söyleyen Akın, "Olmaz mı, ola ki de daha fazladır benimki. İnsan işle-güçle uğraşırken sadece çocuklarını yok, eşini de ıskalıyor... İhmal ediyor... Keşke onları ihmal etmeseymişim dediğim fazla süre var... Mesela oğlumu dikkatsizlik etmişim fakat Galatasaraylı olmuş. Bundan daha büyük bir ihmalkârlık olur mu? O da 'Sen ilgilenseydin Fenerli olurdum' diyor. Lakin o zamanın şartları oydu. Biz 24 saat çalıştık" diye konuştu. Kendi babasının son derece sakin sağduyulu ve hırsları olmayan biri olduğunu anlatan Akın, şöyle devam etti: "Çok disiplinliydi. Etrafındakiler seni takdir etmeli derdi. Tefrit ve ifrat kelimelerini çok kullanırdı. 'İki uçta olma mutlaka orta yolu bul, kesinlikle hiçbir şeyin aşırısına kaçma' derdi. Onun bu öğüdünü tuttum ve çocuklarıma da 'Her şeyi yap lakin hiçbir şeyin aşırısına kaçma ya da müptelası olma' diye tavsiyede bulunurum. Hiçbir şeyin 'cılkını çıkarmamaya' dikkat ederim. Bu benim için hayatın her alanında geçerlidir. Çünkü o sizin saygınlığınızı artırıyor. Biz daima stabiliteden yani yeni adıyla sürdürülebilirlikten yanlamasına olduk. İnişleri-çıkışları artı sevmeyiz." İŞADAMININ PARA DEĞERİ İTİBARIDIR BABASIYLA çalışmanın mükemmel bir duygu olduğunu söyleyen Pelin Akın Özalp, şunları kaydetti: "Birlikte çalışmanın avantajları daha fazla. Çünkü tanıyorsun. Neye kızdığını, mimiklerinden bile anlıyorsun. Diğer bir patronun olmasındansa babanın patronun olması daha iyi" dedi. Özalp, şöyle devam etti: "Babam olayları büyütmez, mütevazı bir kişiliği olduğu için övmeyi acayip bulur. Babamızın eli her zaman omuzumuzdadır. Kendisiyle çok sıkı iletişimdeyiz. Bize sevgisini desteğiyle gösterir. Tefrit ve ifrat kelimelerini çok kullanır. İtibara fazla tartma verir, 'işadamının para değeri itibarıdır' der. Keza annemiz hem babamız olduğu için kendim anne olana dek, onun anneler gününü de kutlardım. Bundan Böyle o benimkini kutluyor. 'Cool' bir dededir. Modern, anlamadığı noktada anlamaya çalışan bir babadır. Yeri kazanç babamızla takılırız da. Artık babadan fazla dost olduk, fazla şanslıyız." YAVAŞ YAVAŞ İŞ HAYATINDAN ÇEKİLMEK İSTİYORUM ÇOCUKLARIYLA çalışmanın kendisi için hiç zorlama olmadığını anlatan Hamdi Akın, şunları anlattı: "Çünkü onları öteki çalışanlarımdan hiç ayırmam. İşte oğluma ya da kızıma istisna uyguladığım bir bölge yoktur. Herkes kadar söz hakları vardır. Benim olmadığım zamanlar, yerimde onlar olacağı için o konuda tecrübelenmeleri gerekiyor. İnsanın çocuğunun başarılı olduğunu, bir şeyler başardığını görmesi kuşkusuz büyük bir gurur. öte taraftan ben bir lahza evvel işten kurtulmak istiyorum. Bir emeklilik hayatım olsun istiyorum. Bu konuda planlarım, diğer bir hayatım ve her kesimden dostlarım var. İş hayatından diğer hayatı olmayan halk emekli olamıyorlar. Zaten sen istemesen de hayat bizi yavaşça oyunun dışına çıkarıyor. Buna hazırlıklı almak gerekli. Ben zaten o hayatı da yaşamayı çok istiyorum. Çok da geciktirmeye de niyetim yok. Günde bir saat tavla oynamak isterim. Hemen iş yoğunluğundan dolayı bunları yapamıyorum. Gezmeyi çok severim, kafama estiği süre uçağa atlayıp görmediğim yerlere gitmek isterim. Bunları kesinlikle yapıyorum ama daha sık hatta ayrıntılarıyla hiç işi acele ile yerine getirmek isterim. 'Yani işi hayatınızdan hariç tutmak ister misiniz' diye sorarsanız tereddütsüz 'evet isterim' derim. Son yıllarda stresli bir meslek hayatından neşe saçan işin tarafına geçmiş bulunuyorum. Burada ayrıca çocuklarımın ayrıca de profesyonellerin büyük rolü var. Kurumsal yapıların sürekliliği kayda değer. 10-15 bin çalışanımız var. Çalışanlarımız bizim için tanrısal." KATI BİRİ DEĞİLİM KIZ çocuğun şüphesiz başka bir şey olduğunu söyleyen Hamdi Akın, "Herkes benim Pelin'i daha fazla sevdiğimi ona bambaşka davrandığımı söylerdi lakin hiç de öyle değildi. Çocuklar hiçbir şekilde ayrılamaz... Pelin akşam eve geldiğimde derhal kucağıma oturur, yanağını yanağıma koyardı. O sevgiye karşılık belirlemek zorundasınız. Hiç katı bir baba değildim... Tersine hür alanlarına uyarı ederim karışmam, onların da benimkine karışmasını istemem. Orada da ara yolu bulmak lazım. Çocuklarımla ilişkim gayet iyidir" diye konuştu. 'BABAMIZ BİZİ TEK BAŞINA BÜYÜTTÜ' İŞ ortamında babalarına "baba" diye hitap ettiklerini söyleyen Selim Akın, "Çünkü cümbür cemaat babamız olduğunu biliyor. Lakin bizi yetiştirmek için bize çoğu profesyonelinden daha profesyonel davranıyor. İşimizin başında olmamızı tavsiye eder ve başında olduğumuz işte bize hesap sorar. Profesyonellere oyun alanı bırakmamızı ister. Sorumluluğu çok önemser" diye konuştu. Babalarının kimsesiz kendilerini büyütüp yetiştirdiğini söyleyen Selim Akın, "Bu Nedenle babamız babalar gününü en çok yargı eden babalardan biridir" dedi. BODRUM'DAN DÖNMEYEBİLİRİM YILIN 6-7 ayını Bodrum'da geçirdiğini söyleyen Hamdi Akın, "Bu sene ne olacak bilmiyorum. Futbolda 'gelişine vurmak' diye bir deyiş vardır. Bu yıl gelişine vuracağız illaki. Bakarsınız Bodrum'dan dönmem. Çok güzel neşe saçan bir yer. Yeni İstanbul oldu. Giderek güzel bir entelektüel kesim oluşuyor" dedi. Feride Cem/Sabah Kaynak: www.patronlardunyasi.com URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Hamdi-Akin-Is-hayatindan-cekilmek-istiyorum-Bodrum-dan-donmeyebilirim/252026