Camadan<strong> <em>“Sözde Ermeni Soykırımı Yalanı” Osmanlı İmparatorluğu ile Alman İmparatorluğu’nun kader birliği yaptıkları Birinci Dünya Savaşı sürecinde; Osmanlı Devleti yurttaşı bazı Ermenilerin, İhtilalci Komiteler oluşturarak, Çarlık Rusya’sının da desteği ile askeri ve sivil halka karşı artan saldırıları ve yaptıkları katliamlar nedeniyle hükümet tarafından zorunlu göçe (tehcire) tabi tutulmalarından ibarettir. Bunun da adı <strong>soykırım değil, savaş halidir ve meşru müdafaadır”</strong></em><strong> dedi.</strong></strong><br /> <br /> <strong><em>“Emperyalizm dün Ortadoğu’da İsrail’i, bugün Irak’ta Kürtleri kullandığı gibi, yarında Kafkaslarda Ermenileri kullanacaktır”</em></strong> diyen Camadan <strong><em>“Sözde Ermeni Soykırımı” yalanında Ermeniler Batı’yı değil, Emperyalizm Ermenileri kullanmaktadır. Bugün yapılması gereken, “işi tarihçilere bırakmak”, “konuyu uluslararası platformlara taşımak”, “suçu İttihatçılara ve Osmanlıya yıkıp, Türkiye’nin sorumlu olmadığını söylemek” değildir. Çünkü Türkiye’yi soykırımla suçlayan emperyalist devletlerin siyasetleri belge ve kanıta değil, dünya çapındaki stratejik çıkarlarına dayanmaktadır. Yapılması gereken; emperyalizmin planlarının farkında olup, kanla kurulan bu ülkeyi, gerekirse silahla savunacağımız güçte olduğumuzu onlara göstermektir”</em></strong> açıklamasında bulundu.<br /> <br /> <strong>KARARI ŞAŞKINLIK VE KIZGINLIKLA KARŞILADIK</strong><br /> Almanya’da bugün yaklaşık 3 milyon Türk’ün yaşadığını ifade eden Camadan <strong><em>“Atılan bu adımın; başta Alman ekonomik mucizesinde emek payı olan, Almanya’da yaşayan, birçoğu Alman yurttaşı olmuş yaklaşık 3 milyon kişi olmak üzere, sonuçta milyonlarca Türk’ü rencide edeceğini, iki halk arasında telafisi son derece zor kırgınlıklara yol açacağı da dikkate alınmalıdır. Çok eski bir geçmişe dayanan bu ilişkilerimizin, İktidardaki Hristiyan Birlik partileri ile muhalefetteki Yeşiller'in "1915-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması" başlıklı karar tasarısını kabul etmesinin büyük şaşkınlığını, üzüntüsünü ve kızgınlığını yaşamaktayız.”</em></strong><br /> <br /> <strong>EN SERT TEPKİNİN VERİLECEĞİNDEN ŞÜPHEMİZ YOK</strong><br /> Bosna’daki Müslümanlara, Hocalı’da soydaşlarımıza, Çin’de Uygur Türklerine ve Myanmar Arakan’da Müslümanlara uygulanan planlı katliamlarda hiç ses çıkarmayan batılı siyasetçilerin iş Türkleri suçlama konusuna gelince bir tarihçi edasıyla hemen karar alabilmesinin dostluğa hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerektiğini söyleyen Camadan <strong><em>“Siyasilerimizin, büyüklerimizin bu konuda gerekli kararları alıp, en sert tepkiyi vereceklerine inancımız tamdır. Bu konuda bizlerinde üzerine düşecek görevleri bundan öncede olduğu gibi yapmaktan gurur ve onur duyacağımızı sizlerle paylaşmak isteriz” </em></strong>ifadelerini kullandı.